Güzel bir Pazar gününden selamlar herkese
Dinlenerek, eğlenerek, kahkaha atarak okuduğum eğlenceli bir kitapla geldim.Kitabın sade, basit ve akıcı bir dili var.Bence yolculuklarda okunacak bir kitap. Kafa yormayacak türden.İlginç bir olay döngüsü beklemeyin. Edebi bir dil de beklemeyin.Argoların mevcut olduğunu belirtmek isterim.O, babasının taktığı isimle Apalak Zehradır.Evde kalmış iki abisi, ev hanımı annesi ve esnaf babasıyla İstanbul’da yaşamaktadır.İlkokuldan çalışma hayatına kadar misafir oluyoruz ona, yok artık! hadi oradan! bu da olmamıştır ya! Diye diye soluksuz ve kahkahayla okudum. Eh bir de gülmeye ihtiyacım varmış ki gerisini siz düşünün.Okul hayatı, iş hayatı, aşk hayatı derken öyle şeylere tanık oldum ki…Abileri gölge gibi peşinde sevgili yapsa bi dert. En yakın arkadaşıyla şakalaşırken etiketlenmeleri ayrı olay. He bir de tatile gitti, sahilde olanlar yıktı geçti beni tek kelimeyle bayıldım kitaba her ne kadar argolar mevcut olsa da. Ayça ERTURAN harika bir üslupla ve hikayeyle günüme renk kattı,şenlendirdi diyebilirim.Ya hu bu kitabı nasıl bu zamana kadar görmedim. Zaten görünce ismi çekti kendine hemen aldım. İyi ki almışım pişman değilim ve siz de alın pişman olmazsınız net.Yazarı oyuncu kimliğiyle tanıyoruz ama bir de yazar kimliğiyle tanışın derim.Sadece argolar çok fazla var yani sokak ağzıyla yazılmış bir kitap diyebilirim.Kitap komikti beni güldürdü ancak çok fazla argo kelime olduğu için puan kırdım diyebilirim.