Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öfke Çağı

Pankaj Mishra

Öfke Çağı Gönderileri

Öfke Çağı kitaplarını, Öfke Çağı sözleri ve alıntılarını, Öfke Çağı yazarlarını, Öfke Çağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bitmek bilmeyen sefalet pek çok Latin Amerikalıyı, Asyalıyı ve Afrikalıyı modernitenin başarılı merkezlerine doğru bir maceraya atılmaya teşvik ediyor. Bununla birlikte gittikçe daha çok birey ve grup (Amerikan şehirlerindeki siyah Afrika kökenliler,işgal altındaki topraklardaki Filistinliler, Hindistan ve Myanmar'daki Müslümanlar, Avrupa kamplarındaki Ortadoğulu sığınmacılar, uzak Pasifik adalarında tutsak edilmiş mülteciler vs.) bugün çöp / atık / fuzuli olarak görülmektedirler.
Sayfa 337Kitabı okudu
Geleceği daha az zalim hale getirmek için ahlaki emniyetleri ve metafizik güvenceleri elinden alınmış bir dünyayı sadece sürekli yorumlamamız yeterli değil: Her şeyden önce gündelik şiddet ve güçsüz toplumların servetlerini ellerinden alma stratejilerindeki suç ortaklığımız, ıstıraplar karşısındaki vurdumduymazlığımız üzerine çok daha derin düşünmeye ihtiyacımız var.
Reklam
Modern teknoloji ve mekanik fizik doğayı büyü, gizem ve güzelliğinden mahrum edip yalnız yararlanılacak bir nesne, devasa bir makine yaptığı için de insan doğaya yabancılaşmıştır. “Tanrıların olmadığı yerde hayaletler hüküm sürüyor” diye yazar Novalis. Ona göre modern insan “hiç yorulmaksızın doğayı, yeryüzünü, insan ruhunu temizlemek, şiir öğrenmek, kutsalın her bir izinin kökünü kazımak, mutluluk veren bütün olay ve insanların anısını mahvetmek ve bütün muhteşem süsler dünyasını boşaltmakla meşguldür.”
Sayfa 195Kitabı okudu
Foucault Fransadaki pek çok yakın arkadaşı entelektüeli cezbetmiş olan komünizme de düşmandır. Ama aynı derecede kapitalist Batıyı da küçümsemektedir: onun sözcükleriyle “insanın hayal edebileceği en acımasız, en vahşi, en bencil, en haysiyetsiz, baskıcı toplum”dur.
Müslüman ülkelerdeki ilk kuşak liderlerden İslam hakkında çok az görüş duyulmuştu. Kendilerini emperyalizm karşıtı aktivistler olarak ayırıyorlardı: Örneğin Atatürk bir ulus inşacısı olarak karizması ve otoritesini Türkiye'de İtilaf Devletlerini kapsamlı bir biçimde bozguna uğratarak elde etmişti. İktidarı üstlenmesinden kısa bir süre sonra dünya üzerindeki pan-İslamcıların siyasi umutlarını gözünü kırpmadan yok edip Osmanlı Halifelik makamını feshederek yoluna devam etti. Popüler İslam üzerine ifadeleri yasakladı ve tarikat şeyhlerini tutukladı (bazılarını infaz etti); Şeriat hukukunun yerine İsviçre medeni hukuku ve İtalyan ceza hukukunu getirdi. Comteçu Pozitivizmin bu taraftarı, tutucu muhalefetle karşılaşan pek çok Müslüman liderin özel olarak düşünmüş olabilecekleri şeyi kamusal olarak ifade etti: “İslam, edepsiz bir bedevinin absürd teolojisi, hayatlarımızı zehirleyen kokuşmuş bir kadavradır. Onur kırıcı bir ölüm nedeni olmaktan başka hiçbir şey değildir."* Adolf Hitler, Türk lidere her şeyden çok toplumundaki gerici unsurları iğdiş ettiği için hayrandı. “Kemal Atatürk'ün” diye yazdı, “din adamlarıyla bu kadar hızlı başa çıkması tarihteki en inanılmaz bölümlerden biridir!"
İnancını toplamak
Dünyada kendilerine bir yer bulmak için mücadeleden ya da bütün bu zahmetli süreç tarafından yenilgiye uğratılıp başarısızlığa boyun eğmiş milyarlarca insan daha ülkelerinin büyüklüğüyle özdeşleştirerek kendilerine olan güvenlerini ayağa kaldırmıştır.
Sayfa 274 - İnancımı Yeniden Kazanıyorum, Alfa yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Etkileyici bir Birleşmiş Milletler dökümanının 1951'de ifade ettiği gibi: Hızlı ekonomik ızdırap veren düzenlemeler olmadan imkânsız olduğuna dair bir kanı var. Eski felsefeler ıskartaya çıkarılmalı, eski sosyal kurumlar dağıtılmalı, kastlar, öğretiler ve ırklar infilak etmeli ve ilerlemeye ayak uyduramayan çok sayıda kişi konforlu bir hayata dair beklentilerine ket vurmalı. BM'in tahmin ettiği gibi, "gelişmekte olan dünya" kısa zamanda kırsal yerleşimlerinden uzaklaşıp büyük şehirde gayesiz yaşamaya mahkum olmuş zamanla öfkelerini Batı ve onların Müslüman ülkelerdeki temsilcilerine odaklamaları büyük ihtimal olan- adamlarla doldu.
Sayfa 127 - İnancımı Kaybediyorum, Alfa yayınlarıKitabı okudu
"Kriz zamanlarında hiç olmadığı kadar nefret objelerine ihtiyaç duyuluyor. "
Sayfa 342 - AlfaKitabı okudu
392 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Yaşadığımız çağı sarmalayan hınç, hırs, öfke, kin, nefret, şiddet, düşmanlık, bireysel ve kitlesel başkaldırıların gerekçeleri için; yazar, tarihsel, sosyolojik, psikolojik, ekonomik, politik kökenlerine inerek oluşum süreçlerin genetiğini inceliyor. İki yüzyıllık ekonomik çarpıklık, sömürgecilik, kapitalist düzen ve neoliberal sistemin yarattığı tahribatlar ile "Öfke Çağı'nın" büyümesindeki etkileri derinlemesine ele alınmış. Sabırlı, kararlı, sakin, dayanıklı okuma gerektiriyor. Bir çok yeni ve şaşırtıcı çözümleme sizi bekliyor.
Öfke Çağı
Öfke ÇağıPankaj Mishra · Alfa Yayıncılık · 201814 okunma
Nietzsche'nin daha sonra latife ile söylediği gibi, Fransız Devriminin "esası yorumunda yok olmuştu."
Sayfa 193 - AlfaKitabı okudu
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.