Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Öğretim Kurumlarımızın Geleceği Üzerine

Friedrich Nietzsche

Öğretim Kurumlarımızın Geleceği Üzerine Gönderileri

Öğretim Kurumlarımızın Geleceği Üzerine kitaplarını, Öğretim Kurumlarımızın Geleceği Üzerine sözleri ve alıntılarını, Öğretim Kurumlarımızın Geleceği Üzerine yazarlarını, Öğretim Kurumlarımızın Geleceği Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dar, küçük uzmanlık içinde genç yaşta kaybolmak onu ürkütmektedir; şimdi de o yola sürüklenmemek için destek ve dayanak aramaktadır. Ama boşuna! Bu dayanaklad kaçıyor; çünkü o yanlış olana, kırılgan borulara tutunmuştur. Boş ve çaresiz halde planlarının uçup gittiğimi görür. Durumu iğrençtir, şerefsizdir: aşırı çalışma ile melankolik gevşeme arasında gidip gelir ve buna bir diyeceğimiz olamaz. Onların rahatlığı ise bir tek, kültüre yönlendirilmiş ve kılavuza ihtiyaç duyan, sonunda ümitsizce dizginleri salıveren ve kendini hor görmeye başlayan gencin acılarını tam olarak telafi etmez. O, suçsuz masumdur çünkü tek başına durma konusundaki o çekilmez yükü kim yüklemiştir ona?
O sezgisi zengin üniversitelilerin şanssızlığı buydu: ihtiyaç duydukları önderi bulamamışlardı.
Reklam
İnsan en ciddi ve en güç problemlerle öylesine çevrilidir ki, bunlara doğru yoldan yaklaştırılınca, zamanında o uzun süreli felsefi şaşkınlığa düşecektir, yani verimli bir zeminde gibi derin ve asil bir kültürün yetiştiği tek duyguya. Onu bu problemlere götüren, ekseriya kendi deneyimleridir ve özellikle fırtınalı gençlik çağında hemen her kişisel olay, çifte parıltı içinde yansır, bir aleladeliğin ve aynı zamanda edebi şaşırtıcı ve açıklamaya değer bir problemin örneklemesi olarak.
Birey kendi görüş ve amaçlarının bir an önce heyecanını yaşamalı ki desteksiz, kendi başına yürüyebilsin.
Çok sık olarak, dinlerken not alır üniversiteli. Bu anlar, onu üniversiteye bağlayan göbek bağlarıdır. İşitmek istediği şeyi seçebilir, işittiklerine inanması gerekmez; işitmek istemediği zaman kulağını kapayabilir. Bunun adı akroamatik öğretim metodudur.
Reklam
Goethe'nin Glocke'in giriş bölümünde açıkça belirttiği o "duyarsız dünyanın engeli" idiniz; her biri için bezgin duyarsızlardınız ya da kıskanç dar görüşlüler ya da kötü niyetli benciller. Sizlere rağmen yarattılar bu insanlar eserlerini, eleştirilerini sizlere karşı yönelttiler ve sayenizde erken yaşta ölüp gittiler, günlük işlerini bitiremeden, mücadelede yorgun düşmüş ya da hissizleşmiş olarak.
Hayalleri ve hedefleri olan herkeste!
Yalnızca en zengin tabiatlardan parlak bir çizginin o hedefe doğru hareket ettiğini görüyorum, bu yolun ne tür uçurumlardan, ne tür hileli çekimlerden geçtiğini seziyorum. Bu sefere katılacak yürek kimde var?
Sürekli dağlarda tepelerde keçi gibi koşan ben hak veriyorum size üstad.
Dostlarım, size bir örnek vermek istiyorum. Bir genci doğru kültür yoluna sokmak mı istiyorsunuz, o zaman onun tabiata karşı o saf, güvenli, aynı zamanda da kişisel olarak doğrudan ilişkisini bozmaya, sakın kalkmayın: ona orman, kaya, fırtına, akbaba, her bir çiçek, kelebek, çayır, bayır kendi dillerinde hitap etmeli, onlarda, aynı zamanda sayısız karşılıklı yansımalarda olduğu gibi değişen görüntülerin rengarenk bir girdabında yeniden kendini tanımalı. Böylece bütün şeylerin metafizik birliğini tabiatın büyük semboliğinde bilinçsizce hissedecektir ve aynı zamanda onun sonsuz istikrarında ve gereklikiğinde kendini rahatlatacaktır.
Sonunda bir iş ya da bir ekmek teknesi vaat eden her eğitim, bizim anladığımız mânâda kültüre götüren eğitim değildir, yalnızca hayat mücadelesinde insanın kendi benini kurtaracak ve koruyacak yola bir yönlendirmedir.
Reklam
Şimdi sorulabilir: bir insan kendi öznesinin başka özneler yanında ne kadar olduğunu tahmin ediyor, o bireysel hayat mücadelesi için gücünün ne kadarını kullanıyor? Bazıları şimdi zamansız ve kişisel olmayan meselelerin güneş sisteminde sonsuz mutluluğa ulaşmak için ihtiyaçlarının Stoacı dar sınırları içinde öznesini unutabildiği ve sıyrılabildiği o tabakaya hemen ve kolayca yükselecektir. Bir başkası öznesinin etki ve ihtiyaçlarını her yana çekiyor ve bu kendi öznesinin anıt mezarını öylesine şaşılacak derecede inşa ediyor ki sanki o dev muhalifi olan zamanı güreşte böyle alt etmeyi becerecektir. Böyle bir içgüdüde ölümsüzlük isteği kendini gösterir: zenginlik ve güç, akıllılık, uyanıklık, hitabet, yükselen bir itibar, önemli bir ad - bütün bunlar burada yalnızca bir araçtır, o doyumsuz kişisel hayat iradesinin yeni hayat aramasına yarayan, nihayet sanal bir ölümsüzlüğe can atmasına yarayan araçlar.
"Bunu iyice belleyin dostlarım" dedi. "İki şeyi birbirine karıştıramazsınız. İnsan, yaşamak ve hayat mücadelesini sürdürmek için çok şey öğrenmek zorundadır: ama, birey olarak bu amaçla öğrendiği ve yaptığı her şeyin kültürle ilgisi olamaz. Kültür, tersine, ancak zaruret, var olma mücadelesi, ihtiyaç dünyasının yukarılarında bir hava tabakasında başlar. "
Eğer sizlere konuşmayı, bağımsızca estetize etmeyi öğretecekleri yerde, sizler sanat eseri önünde huşu duymaya, bağımsızca felsefe yapmaya yönlendirilmeye, büyük düşünürleri dinlenmeye zorlanmak yerine bağımsızca kekeleme metoduyla şımartılıyorsanız ve bunların hepsinin sonucunda antikiteye sonuna kafar uzak kalıp günün uşağı oluyorsanız, içinizden kim sanatın o kutsal ciddiyetine hakiki bir duyarlılık geliştirecek?
Dilin doğru yürüyüş tarzıyla ise kültür başlar. O kültür ki eğer tam başlamışsa daha sonra o sözde "zarif" yazarlara karşı "iğrenme" denen fiziksel duyguyu yaratır.
222 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.