Andreyev, açlık ve yoksulluk içerisinde sürüklenirken intihara karar vermiş; bu kararını uygulamak üzere yataktan kalktığında sandalyede asılı duran pantolonuna bakıp şaşırarak, "Satabileceği bir pantolonu olan adam intihar eder mi hiç?" demişti.
“Azrail, ölmek sanatını bilen biriyle çok seyrek karşılaşır. Yaşarken sanatçı olmak yetmez; asıl zor iş ölürken yenilmeden, ölmeyi bilecek kadar ölmek sanatını benimsemiş olmaktır.”
"Rıfat Bey lafa giriş aramadı, elindeki ilanı sallayarak sordu, "Buradaki Ertuğrul Muhsin sen misin?" Muhsin bunu beklemiyordu; bir anlık duraksamanın ardından, "Evet," dedi, "benim." Ablası bir felaket haberi almış gibi koltuğa çökerken eniştesi, "İnkar etmediğine memnunlar oldum," dedi. "Artık bu iş bitecek, hemen şimdi, bu hevesten vazgeçeceksin!" Muhsin'in yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi, "Yanlış anlamışsınız," dedi. "Bu bir heves değil. Ben tiyatroyu meslek olarak seçiyorum. Hayatım boyunca bu işi yapacağım."