Ölüm Meleğiyle Randevu
Mehmed UzunEn Eski Ölüm Meleğiyle Randevu Sözleri ve Alıntıları
En Eski Ölüm Meleğiyle Randevu sözleri ve alıntılarını, en eski Ölüm Meleğiyle Randevu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ben, bana benzer karakterleri
yazmıştım. Ben bir mağlup ve
mağdurdum; bir öteki ve barbardım; bir
yabancı ve sürgündüm. "
Diller, dinler ve uygarlıklar dünyanın en şefkatli, hoşgörülü, ötekini kucaklamaya hazır varlıklarıdır. Onları kin ve nefretin aracı haline getiren biziz, bizim çılgın hayallerimiz, ütopyalarımız, ideolojilerimiz ve siyasetlerimizdir.
Sayfa 36 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Barış, harikulade bir insani metamorfozdur (değişimdir ). Barış, ben dediğimiz şeyin öteki haline gelmesidir; ötekini anlamak, onunla eşit ilişki kurmaktır. Barış, insanoğluna en çok yakışan erdemleri kendi içinde barındıran yepyeni bir kültür, bir terbiyedir.
Sayfa 87 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bireyin insan onuru ve insanın en temel varlığı olan sözün onuru konusundaki direniş ve başkaldırısını desteklemek, bireyi daha özgür ve saygın hale getirecek demokratik girişimlere sempatiyle bakmak, bireyin hak, hukuku, değer, haysiyet, sevgi, vicdan, merhamet, tahammül, dostluk, diyalog anlayışlarına yardımcı olmak önemli bir görevdir.
Hiç kimse bunu bir görev olarak kabul etmese bile biz yazarlar, akademisyenler, yayıncılar, çevirmenler, sanatçılar bunu görev kabul etmek zorundayız. Çünkü bizi öteki herkesten ayıran bir özelliğimiz var, söz ve anlatıya ilişkin onurun insanın onuru da olduğunu her koşulda bilmek zorundayız.
Sayfa 36 - İthaki Yayınları
İnsani kaderi kısaca şöyle anlatmam mümkün; siz doğduğunuz mekanı, koşulları, anadilinizi, ilk kimliğinizi, ilk dininizi ve aidiyetinizle ilgili ilk referanslarınızı belirleyemiyorsunuz.
Sayfa 102 - İthaki Yayınları
Hayatım hep zorluklarla geçti ve hâlâ da öyle; yoksul bir ortamda dünyaya gelmek, dil ve kimliğe ilişkin yasaklar, çocuk denilecek yaşta askeri cezaevleri, zindanlar, cezalar, sürgünler, davalar, yasaklar, engeller, kıskançlıklar, uygar olmaktan çok uzak davranışlar, ekonomik sıkıntılar vb… Eğer kitaplar ve okuma olmasaydı, payıma düşen bu sıkıntılı hayatta ben ne yapardım? diye sık sık kendime soruyorum. Okumak hep bana güç verdi, dertlerimi, kederlerimi azalttı, bana umut aşıladı ve ayakta kalabilmek, daha doğrusu bir aydın olarak hayata kalabilmek konusunda bana yardımcı oldu.
Hep farklı şeyler okuyorum ama okuduklarımın tümü yaptığımı işle yakından ilintili. Okuduklarımı sürekli seçmek zorundayım. O kadar çok şey yayınlanıyor ki! Bunları hep ayıklamak ve çalışmalarıma yararlı olabilecek kitapları seçmek zorundayım.
Bu ara ağırlıkla yazmakta olduğum yeni romanıma ilişkin şeyler okuyorum; Frankfurt Ekolü yazarları, Adorno, Benjamin, Auerbach, Sartre, Camus, Mann, Canetti ve İstanbul, Boğaziçi konusunda kitaplar…
Sayfa 159 - İthaki Yayınları