Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Onu Seviyordum

Anna Gavalda

Onu Seviyordum Gönderileri

Onu Seviyordum kitaplarını, Onu Seviyordum sözleri ve alıntılarını, Onu Seviyordum yazarlarını, Onu Seviyordum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gidip yatacağım, eğer istediğin buysa, seni karanlıkta yalnız bırakacağım. Ama ışığı kapatmadan önce bir soru sormak istiyorum... Bu soruyu ne sana ne de kendime soruyorum, bu soruyu duvarlara soruyorum ben: "Bu inatçı küçük kız, daha mutlu bir babayla yaşamayı tercih etmez miydi?"
- Yani aşk salakça bir şey, öyle mi? Sürmesi imkansız yani... - Sürer. Ama mücadele etmek gerekir... - Nasıl bir mücadele? - Birazcık mücadele. Her gün biraz kendin gibi olmak cesaretini göstermek, mutlu olmaya karar vermek..
Reklam
"Birine rastlamak ve 'bu insanla kendimi ne kadar iyi hissediyorum' demek ne inanılmaz değil mi?"
"Ben uçurtma gibiyim, biri ipimi tutmazsa, uçar giderim... Sense, ne tuhaf, senin beni tutacak kadar güçlü, kaçmama göz yumacak kadar zeki olduğunu düşünüyorum sık sık.. "
Bugüne kadar hayat, benim adıma karar verme görevini üstlenmişti, bundan sonra bunu ne diye değiştirecektim ki? Niye? Neyin nasıl olacağına karar vermek konusunda yetenekli olmadığımı kanıt­lamıştım... Mesleğimde böyle değildim, tamam, bu bir oyundu çünkü, ama ya diğer konularda? Ben katlanmayı tercih ediyor­dum, katlanan olduğumu hatırlatarak, kendimi teselli etmeyi ter­cih ediyordum. Hayal kurmayı ya da pişman olmayı tercih ediyor­dum. Bu çok daha kolaydı...
Hayır, dayanılacak gibi değildi... Ondan vazgeçmeye ne kadar çalışsam, o kadar çok seviyordum onu, daha çok sevdikçe de, bunun böyle süreceğine inancım azalıyordu. Kendimi çaresiz, güçsüz, kıstırılmış hissediyordum. Hareket etmekten yoksun ve kabullenmiş. - Neyi kabullenmiş? - Onu bir gün kaybedeceğimi...
Reklam
Düşündüm, sanırım en iyi çözüm bu, senin gibi ya­parak, seni yine çok ama uzaktan severek, benim de yaşamaya de­vam etmem.
Bravo, bravo, bravo! Her şeyi gömdük, arkadaşlarımızı, hayal­lerimizi ve aşklarımızı, şimdi gömülme sırası bizde! Bravo arkadaşlar!
Çünkü seni mutsuz görmek beni üzüyor, çünkü ben kendime çok acı verdim... Ve çünkü, bütün hayatın boyunca azar azar acı çekmen yerine, şimdi çok acı çekmeni tercih edi­yorum.
Hiçbir şe­yi başkalarının yaptığı gibi yapmayı bilmiyorum. Evim yok, eşyam yok, kedim yok, yemek kitabım yok ve projelerim yok. En akıllı­nın ben olduğumu ve hayatı başkalarından daha iyi anladığımı sanıyordum, tuzağa düşmediğim için kendimi kutluyordum. Ve işte siz çıktınız karşıma, kendimi tamamen kaybolmuş hissediyorum.
Reklam
- Zor bir insansınız, değil mi? - Çok. - Neden? - Bilmiyorum. Belki ne düşünüyorsam söylediğim içindir. İnsanların pek alışık olduğu bir şey değil bu... Sevilmemekten kork­muyorum artık.
İlaçlar da bir şeyi düzeltmezdi, bu kesin, ama biraz daha cesur olsaydım, o gece kendimi asardım.
Ben, hiç. Ben hiçbir şey beklemiyordum. Çalışıyordum. Daha çok, daha çok ve her zaman. Çalışmak benim kamuflaj giysimdi, zırhımdı, gerekçemdi. Yaşamamak için gerekçem. Çünkü yaşamayı fazla sevmiyordum. Bu iş için yetenekli olmadığıma inanıyordum. Kendime zorluklar, güçlükle tırmanılacak dağlar yaratıyor­dum. Bu dağları aştığımda, yenilerini yaratıyordum. Oysa hırslı biri değildim, hayal gücüm yoktu.
Çok düşmanım oldu. Bununla övünmüyorum, şikayet de etmi­ yorum, umursamıyorum. Ama arkadaşlar... Beni sevmelerini iste­ diğim insanlar? Çok az, çok az... Onların içinde sen de varsın. Sen Chloe, çünkü hayatla baş etme yeteneğin var. Çünkü hayatı avuçlarında tutuyorsun. Yerinde durmuyorsun, dans ediyorsun, bir eve yağmur yağdımrnyı ve güneş açtırmayı biliyorsun. Etrafında­ ki insanları mutlu etmek gibi harika bir yeteneğin var. Şu küçük gezegende ne kadar huzurlusun, ne kadar huzurlusun... - Sanıyorum aynı kişiden söz etmiyoruz...
- Bir sabah aynada kendilerine bakan ve "Benim hata yapına hakkım var mı?" sorusunu, yalnızca kendileri için, açıklıkla soranların cesareti... Yalnızca bu birkaç sözcük.. Hayatına karşıdan bakma ve orada hiçbir şeyin düzgün, hiçbir şeyin uyumlu olmadı­ğını görme cesareti... Her şeyi kırma, her şeyi yıkma cesareti... bencillikten mi? Yalnızca bencillikten mi? Hayır, değil... O zaman neden? Yaşama içgüdüsü mü? Doğru görebilmek mi? Ölüm kor­kusu mu? Meydan okuma cesareti. Hiç değilse hayatında bir kez. Kendi­ ne meydan okuma. Kendine. Yalnızca kendine. Neyse. "Hata yapına hakkı'', küçücük bir deyim, küçücük bir cümle parçası, peki bu hakkı kim verecek sana? Kendinden başka, kim?
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.