Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan
François GeorgeonOsmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan Gönderileri
Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan kitaplarını, Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan sözleri ve alıntılarını, Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan yazarlarını, Osmanlıdan Cumhuriyete İstanbul'da Ramazan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.meddahlar Ramazan'da tütün içerken yakalanan bir Türk'ün kendini kurtarmak için Rum ya da Yahudi gibi konuşmasını taklit ederek insanları güldürürler.
Sayfa 53
Bir Bektaşi'yi “Oruç yedin” diye yakalamışlar. Şöyle demiş: "Yahu on bir ay aç gezdim, kimse 'Halin nedir?' demedi. Bugün karnımı doyurmak istedim, yakaladınız.
Sayfa 53
cuma namazına katılmak ya da oruç tutmak gibi dini vazifelerin yerine getirilmesini gözetmek muhtesibin görevidir. Suçluları muhtesip cezalandırır; ya teşhir eder, ya falakaya çeker ya da para cezası verir. Bazı koşullarda ceza daha da ağırlaşabilir: 17.yüzyıl Alman seyyahlarından Hans Dersnchwam'ın aktardığına göre, Ramazan'da meyhanede içki içerken yakalanan üç delikanlı soyulup sadece içlikleriyle bırakılmış, eşeğe ters oturtulup şehirde dolaştırılmış, ardından da sopa- Tanıp para cezasına çarptırılmıştır. 1610 ile 1620 yılları arasında İstanbul'da yaşayan İngiliz seyyah Robert Withers'ın aktardığına göre, Sadrazam Nasuh Paşa atla İstanbul sokaklarında dolaşırken Ramazan günü sarhoş bir delikanlı görür, delikanlı yakalanıp Paşa'nın huzuruna getirilir ve ağzına eritilmiş kurşun dökülür.
Sayfa 52
1871 yılının son aylarında, Mahmud Paşa'nın sadrazamlığında yani "gericilik" döneminde Konstantiniyye emniyet müdürlüğünün bir kararıyla Ramazan boyunca, Türkleri rahatsız etmemek amacıyla Hıristiyanların vapurlarda, sokakta ve kapı önlerinde tütün kullanması yasaklandı. Bu emrin uygulamaya koyulmaması için yüksek mertebeden pek çok kişinin müdahale etmesi gerekti.
Sayfa 44
"Ramazan, oruç tutup çalışmak zorunda olanlar için zor bir dönemdir; Batılılar hayran olur bu insanlara, hem cesur hem de sebatkârdırlar"
Sayfa 25
Gün biterken oruç açılacağı vakte yakın çarşıda, camilerin çevresinde, sinirleri tepesine çıkmış oruç tutanlar arasında her an bir itiş kakış patlayabilir. Herkesin pek iyi bildiği, bir bakıma peşinen hoş gördüğü bir harekettir bu; kavga çıkaran kişi için "orucu başına vurmuş" denir.
Sayfa 28