Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ötekiler

Ayşe Nart

Ötekiler Gönderileri

Ötekiler kitaplarını, Ötekiler sözleri ve alıntılarını, Ötekiler yazarlarını, Ötekiler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gündüzler değil, siyah geceler sahiplendi bizi en çok: Kimi zaman önümüzü göremiyorduk. Senin güneşlerine sizler sahip çıktınız. Bize sahip çıkan olmadı. Karım, çocuklarım bile sahip çıkmadı. Senin ellerin güneşe uzandı, bize değil. Sen onları ısıtırken, biz üşüyorduk. Sen onları sarıp sarmalarken, biz çırılçıplaktık, siyah geceleri yırtıp bizi görmesini istediğimiz gözlerin hasretiyle donuyorduk.
Kimi zaman çoğunluklardan biri olarak bu insanları fark edemediğim için kendimle en acımasız şekilde hesaplaşacak, hesaplaşırken de gene onları suçlayacaktım. Çünkü toplumun ahlaki değerlerinin ağırlığı ile vicdanım arasında sıkışıp kalmıştım.
Reklam
O an anlamıştım yalnızlığın özlemlerle ortaya çıkan bir duygu olmadığını. Yalnızlık kavramı öyle bir duyguydu ki tarifine kelimelerden bir dünya kurulsa, gene de “yer” yetmezdi.
Yalnızlık, boşluğa uzanan bir yol gibiydi. Yıldızların yeri vardı uzayda ama yalnızlığın sığınacak bir yeri yoktu; kimsesizdi. Yalnızlık, şehrin en kalabalık yerinde yürürken, insanlara bakıp, “herkesin bir evi var” düşüncesini geçirmekti aklından; kendi evi ve ailesi olduğu halde. Yalnızlığın ne etiketi ne de dili vardı. Ondan kurtulmak için senden çok farklı, “asla beraber olamam” dediğin kişilere kucak açmalı, onlara sığınmalıydın. Yalnızlık, duygusal kimsesizlikti; bir adı, dili yoktu. Bakacağı, göreceği, özleyeceği, sevineceği, ağlayacağı hiçbir nedeni yoktu.
Gençliğinde yaşadıkların senin alanını belirliyordu. Ya büyüyecektin ya da küçülüp hareket alanını daraltacaktın. İnsanın ihtiyarlığında yaşadığı alan ve hayatı, gençliğindeki cesaretin kendisine verdiği hayattan ibaretti.
Bunlarla baharım, yazım ben. Sonbahar, kıştı şimdiye kadar bu evde seninle yaşadığımız hayat.
Reklam
Güç alıyorduk birbirimizden. Ancak hiçbir yılımızı gündüzleri katarak yaşamadık biz. Hayatımızın içinde sadece geceler vardı. Biz o kara gecelerde gizlenerek yaşadık.
Gündüzler değil, siyah geceler sahiplendi bizi en çok: Kimi zaman önümüzü göremiyorduk. Senin güneşlerine sizler sahip çıktınız. Bize sahip çıkan olmadı. Karım, çocuklarım bile sahip çıkmadı. Senin ellerin güneşe uzandı, bize değil. Sen onları ısıtırken, biz üşüyorduk. Sen onları sarıp sarmalarken, biz çırılçıplaktık, siyah geceleri yırtıp bizi görmesini istediğimiz gözlerin hasretiyle donuyorduk.
Gün gün hissediyordum, deliliğin aramızdaki incecik kopmaya hazır çizgisini. Keşke o çizgiyi bir silgiyle silebilsem de yerine geçilmesi, kopması imkânsız kalın bir çizgi çekebilseydim.
Alışık değildim babamı ağlarken bu halde görmeye; o masallardaki iyi yürekli dev adamdı bizim dünyamızda. O dünya yıkılmıştı artık. Kocaman yürekli, ağlamayan, bizi koruyup kollayan, akıllar veren bu adam; bu gece benim yanımda çaresiz, şefkate muhtaç çocuk gibiydi.
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ötekiler; bir ötekileştirme hikayesi. Ötekileştirme aslında aynı kulvarda yürüyenlerin ''biz ve onlar'' demesiyle başlar. yani bir insanlık halidir, insan için doğal bir davranış şeklidir diye düşünüyorum, çünkü biz insanlar, kendimizden farklı olanı dışlarız, kenara iteleriz, kabullenemeyiz. Yani bunu yapmayacak kadar bilge değiliz, bunu
Ötekiler
ÖtekilerAyşe Nart · Sokak Kitapları Yayınları · 20163 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Romanın girişinde yazılanlar bir manifesto aslında. Olacakların, yazılacakların, kurmacanın manifestosu. Ötekiler, romanın teması bu, adı gibi. İşte bu manifesto “Ben” anlatıcı ağzından verilmiş. Kahramanımız Sofie, deklare etmiş manifestoyu. Sofie’nin, Ötekileşme-Yalnızlaşma analojisi öyle güzel cümlelere dökülmüş ki, ben çok beğendim.
Ötekiler
ÖtekilerAyşe Nart · Sokak Kitapları Yayınları · 20163 okunma
Alışık değildim babamı ağlarken bu halde görmeye; o masallardaki iyi yürekli dev adamdı bizim dünyamızda. O dünya yıkılmıştı artık. Kocaman yürekli, ağlamayan, bizi koruyup kollayan, akıllar veren bu adam; bu gece benim yanımda çaresiz, şefkate muhtaç çocuk gibiydi.
Sayfa 148Kitabı okudu
Gün gün hissediyordum, deliliğin aramızdaki incecik kopmaya hazır çizgisini. Keşke o çizgiyi bir silgiyle silebilsem de yerine geçilmesi, kopması imkânsız kalın bir çizgi çekebilseydim.
Sayfa 115Kitabı okudu
Gündüzler değil, siyah geceler sahiplendi bizi en çok: Kimi zaman önümüzü göremiyorduk. Senin güneşlerine sizler sahip çıktınız. Bize sahip çıkan olmadı. Karım, çocuklarım bile sahip çıkmadı. Senin ellerin güneşe uzandı, bize değil. Sen onları ısıtırken, biz üşüyorduk. Sen onları sarıp sarmalarken, biz çırılçıplaktık, siyah geceleri yırtıp bizi görmesini istediğimiz gözlerin hasretiyle donuyorduk.
Sayfa 154Kitabı okudu
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.