Yarım bırakılmış romanlar, hep hayal hanesinde kalagelmiş tasarılar, bir küllük dolusu izmarit ve bir gün bir sabah rüzgârı değer diye açık bırakılmış pencere, burada nazenin bir adamın yaşadığını ispata yeter mi?..
Bir gün sizde hüzünle bakacaksınız kalbimin içine. Orada yenilenmiş bir şarklıyı göreceksiniz .Biz şarklılar, yani Allah'a inananlar, oruç tutanlar ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar.
Hep yenildik!
Farklı mağlubiyetlerden kuruldu bizim tarihimiz..
Bizim yüzümüz kızarır, madam! Söylemeyiz..
Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz. Genç kızlara başlarımızı çevirip bir bakamayız. Bir bakarsak usulca elimizden kayarak parçalanır kristal gençliğimiz. Biz kristal gençleriz madam, kolayca tuz buz oluruz..
-diyorum ki...
vaktin varsa bu akşam...
bizim yüzümüz kızarır madam,
söylemeyiz!
biz uzaktan sevmelerde birinciyiz.
genç kızlara başımızı çevirip bir bakmayız,
bir bakarsak, usulca elimizden kayarak; parçalanır kristal gençliğimiz!..
biz kristal gençleriz madam,
kolayca tuz buz oluruz!
-'eve gitsem daha iyi'...
-iyi de benim o darmadağın halimi bırakıp nereye...
her gece saatlerce alıştırma yapıp da,
bir tek veda (sevda) sözü fısıldayamamanın sıkıntısını...
aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsun(uz) madam?
merdivenlerde peşinizden koşup da,
isminizi haykıramamayı...
size bakarken; derin bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden, nereye ha?