En Eski Oyuna Var mısın? Sözleri ve Alıntıları
En Eski Oyuna Var mısın? sözleri ve alıntılarını, en eski Oyuna Var mısın? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ağzımı derinden ve uzun uzun öperken elini elbisemin altına sokup iç dudaklarımı aralıyor ve onlarla oynamaya başlıyor.
Parmakları beni araştırmaya ve tahrik etmeye başlıyor. İç geçiriyor ve beni ayartmasına izin vermemek başlattığı oyuna dahil olmamak için kollarımı boynuna doluyorum.
üzerimdeki çarşafın çekildiğini ve orada öylece çırılçıplak kaldığımı hissediyorum.
Tüyler yukarı doğru seyahatlerine devam ederek göbek deliğim ve meme uçlarımın üzerinden geçerken zevkle kıvranmama neden oluyorlar. Bu iç gıcıklayıcı hisse nasıl hemen de tepki verdiklerini bilmem için onları görmem gerekmiyor
Sessizlik sürüyor.
Vajinam bir kalp gibi küt küt atıyor ve bacaklarımı aralarsam bunu onun da göreceğinden korkuyorum. Sanki olmayacakmış gibi kendime kızıyorum.
Bunu senden bir kez daha isteyeceğim bacaklarını aralar mısın lütfen?
İç çekiyorum utançtan yerin dibine geçecek durumdayım ama feci şekilde de azmış haldeyim.
Bacaklarımı milim milim aralıyorum.
Daha da aralayın lütfen.
Sesi çok buyurgan. Tanrım sanki çocukla konuşuyor. Dizlerimi kırıp bacaklarımı iyice açıyorum ve bu heyecanımı daha da artırıyor.
Ben tam bir bastırılnıışlık ve şehvet patlaması yaşamak üzereyken birden üzerime abanıyor ve penisini vajinama bir kılıç gibi sokmasıyla ağzımdan bir feryadın kopması bir oluyor.
O gittikçe derine daha da derine girerken bacaklarım bir pergel gibi iyice ayarlanıyor kollarımı başımın üzerinde tutmak için çaba sarf etmekten kaçınmıyor.
İçimde gidip geliyor ve bunu tam da ihtiyacım olduğu gibi çok hızlı ve sert bir şekilde yapıyor.
Onun gücü karşısında sırtım yine bir yay gibi geriliyor ve başımı geriye atıyorum. Göğsümde o acı ağrıyı duymadan soluğum kesiliyor. Özsularımın oluk oluk aktığı vajinam onu içine rahatlıkla buyur ederken menisi içimde patlıyor.Belli ki o da sabrının sonuna gelmiş. Tanrıya şükürler olsun..
Bu enfes bir his.
Nefesinden başka hiçbir şey bana dokunmuyor sonra dudaklarıyla çok yavaş ve beni düşünerek öpmeye başlıyor sonra da bedenimde yaratmaya başladığı ritme dili de eşlik etmeye başlıyor.
Bu neredeyse ilahi bir coşku.
Onu şimdiye dek hiç böylesine istememişim gibi kanımın damarlarımda çağladığını hissediyorum
Sonrasında atan kalbim dışında bir şey yok.
Kıçıma öyle sert ve hızla bir şaplak iniyor ki kaskatı kesiliyorum.
Bir kez daha oluyor. Sonra duruyor.
Nefes alıp verişim duruyor.
Bir kez daha. Yine duruyor.
Nefes almam lazım.
Sonrasında tekrar tekrar popoma vuruluyor.
Kıçıma yediğim her şaplakla içime bir nefes çekiyorum ama şoke olduğum için nefes veremiyorum.
Nefes alışım boğazımda düğümlenen delirtici sessiz çığlıkla tam bir tezat teşkil ediyor ve haykırmamı imkansız kılıyor. Kafamın içinde kıyamet koparken kasılıyorum
Aşağıda işleyen dil yarığıma geliyor içimi öylesine derinlemesine ama özenle maksatlı ve yoğun bir şekilde inceliyor ki.
Sanki kıymetli mücevherler arasından çok nadide ve değerli bir parçayı arıyormuş gibi.
Nefesimi kesiyor.
Dil ve dudaklar emiyor geziniyor ve görevlerini asla ihmal etmiyorlar. Dil sonunda aradığı hazineyi buluyor. Bir güdümlü füze gibi iyice içime giriyor ve yılmadan dümdüz hedefine kilitlenip ilerliyor. Diğer ağızların dilleri onun içime girme ritmini ve enerjisini yakalamaya çalışarak hararetle çalışmaya devam ediyorlar..