Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özgürlükten Kaçış

Erich Fromm

Özgürlükten Kaçış Gönderileri

Özgürlükten Kaçış kitaplarını, Özgürlükten Kaçış sözleri ve alıntılarını, Özgürlükten Kaçış yazarlarını, Özgürlükten Kaçış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yetkeyi temsil eden Kilise açısından bu(ilk günah) aslında günah­tır. Ama insan açısından, bu, insanoğlunun özgürlüğünün başlan­gıcıdır.
Kutsal Kitapta insanın cennetten kovuluşunu betimleyen söylence, insanla özgürlük arasındaki temel ilişkinin çok etkileyici anlatımla­rından birini oluşturmaktadır. Söylence, insan tarihinin başlangıcını, bir seçme edimiyle özdeş­leştirmekle. ama bu ilk özgürlük ediminin günah işlemek olduğunu, ve bunun sonucunda çekilen acıyı ön plâna çıkarmaktadır. Erkekle kadın. Cennette, doğayla ve birbirleriyle tam bir uyum içinde yaşamak­tadırlar. Huzur içindedirler, çalışma zorunluluğu yoktur: seçenek yok­tur, özgürlük de düşünme de yoktur. İnsanın "iyilik ve kötülük bilgisi ağacı"nın meyvesini yemesi yasaklanmıştır. Tanrının buyruğuna karşı bir edimde bulunur, onu aşmaksızın parçası olduğu doğayla olan uyu­munu bozar.
Reklam
İnsanoğlu, hayvanların sahip olduğu uygun edimde bulunma do­nanımıyla doğmamıştır ,ana-babasına her hayvandan daha uzun süre bağımlı kalır,
... insan varoluşu ve özgürlüğü, daha baştan birbirinden ayrılmaz iki öğedir.
insanoğlu doğumunda hayvanların en çaresizidir. Onun doğaya uyarlanması, temelde içgüdüsel saptamaya değil, öğrenme sürecine dayanır, "içgüdü ... yüksek hayvan biçimle­rinde, özellikle de insanda yok olmakta değilse de azalmakta olan bir kategoridir."
Birey­leşme süreci otomatik olarak gerçekleşirken, benliğin gelişmesi, birçok bireysel ve toplumsal nedenlerden ötürü kösteklenir.
Reklam
...boyun eğmenin sonucu, amaçlananın tam tersi gerçekleşir: boyun eğme, çocuğun güvensizliğini arttırırken, düşmanlık ve baş kaldırma isteği yaratır: bu istek çocuğun bağımlı olmuş olduğu —ya da bağımlı hale geldiği— kişilerin ta kendilerine karşı yöneltildiğinden büsbütün teh­likelidir.
Bir çocuk asla anasının rahmine fiziksel olarak geri dönemeyeceği gibi, bireyleşme sürecini de ruhsal olarak tersine çeviremez. Bunu gerçekleştirme girişimi kaçınılmaz olarak boyun eğme özelliği geliştirir ve böyle bir durumda, yetki ile ona boyun eğen ço­cuk arasındaki temel çelişki hiçbir zaman giderilemez. Çocuk bilin­cinde kendini güvenli ve mutlu hissedebilir, ama bilinçaltında bu duy­guların karşılığında ödediği bedelin, gücünden ve kendi benliğinin bütünselliğinden vazgeçme olduğunu kavrar.
ilk yıllarda çocu­ğun yetkeye yaslanışı da, daha sonraki yıllarda yetkeye yaslanıştan farklı anlam taşır. Ana baba, ya da yetkeyi simgeleyen kişiler, henüz köklü bir biçimde ayrı varlıklar olarak görülmemektedir, çocuğun ev­reninin bir parçasıdırlar, bu evrense, hâlâ çocuğun bir parçasıdır; do­layısıyla onlara boyun eğmek, iki bireyin gerçekten ayrı hale gel­mesinden sonraki boyun eğme türünden farklı niteliktedir.
Çocuğun bir başka kişiyi tanıması ve bir gülümsemeyle tepki gösterebilmesi için doğumdan sonra birkaç ay geçer, çocuğun kendi­sini evrenle karıştırmamayı öğrenmesi içinse birkaç yıl gereklidir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.