Yakınlarımızın hiç üzülmemesi için her şeyden özveride bulunmamız gerekiyor gibi geliyor bana. Ama bu kez üzülen siz oluyorsunuz. Yaptığınız her fedakarlık sizi boğuyor. Üstelik bu kararı verdiniz diyelim, sınırsız özveri de karşınızdakini sıkmaz mı? Sürekli fedakarlık yapan bir insana gerçekten saygı duyulabilir mi? Eşinin özverisinden de hoşnut olan bir insan da duygusuz, ruhsuz demektir.
İsterdim ki insanlarin sadece kendilerini ilgilendirecek olan yaşam tarzına bakmadan, onları beyin, kültür, üretim, topluma yararı ve insanligiyla degerlendirebilecek kişilerle dolu bir ülkede yaşayabileyim.
Küçük şehrimizde ve tutucu ailemizde bize cinsellik konusunda bilgi verebilecek kimse yok. Cinsellik yeryüzünde var olmayan bir şeymiş gibi herkes suskun.
"Ben neyim." sorusunu kendime defalarca sordum. İnsanın kendi kendine sorduğu bu soru bile aşağılanma, yok olma duygusu veriyor. Hep kendimizi sorgulamamız ve tanımlamamız mı gerekiyor.