Dünyadaki olayları, savaşları, devrimleri kendi tutkularımızın prizmasından görürüz, karşılığında tutkularımız da değişime uğrar. Eğer bir aşkla yüce bir umudun karşılaşmasından daha büyük bir mutluluk yoksa; az önce size bedensel olarak en yakın olanın terk edişi her şeyinizi, düşüncenin sarmaladığı sanılan engin ufuklara dek alıp götürdüğünde, bundan daha korkunç bir mutsuzluk da yoktur.