Yıllardır kitap yorumcusu olarak tanıdığım Tuğçe’nin, hayalini kurduğu, eşi ile tanışmasından ilham aldığı, birazı gerçek birazı kurgu olarak yazdığı ilk kitabını okudum Her ne kadar biraz kurgu barındırsada ben kafamda hepsini gerçekmiş gibi düşünüp okudum, gerisini de kabul etmiyorum Böyle bildiğimiz bir kişinin hayatını okumakta ayrı zevkliymiş onu anladım Kitabı keyifle okudum. Komşu çocuk hikayesiydi. Biraz eğlence , birazcık aksiyon , bolca içimizden duygularla istediklerini güzel yansıttığını düşünüyorum. Pürlen’in babasını okurken kendi babamı okuyor gibiydim Aynı korkuları yaşadım bende Çok benziyorlar
.
Biraz konudan bahsedeyim. Pürlen, okulundan mezun olmuş ve bir Diş hekiminin yanındaki işe başlayacaktır. Annesi , yıllardır komşu oldukları kişilerin yurtdışındaki oğullarının geldiğini ve bir sebeple diş randevusuna ihtiyacı olduğunu söyler. Daha ilk iş gününden böyle bişey yapmak istemeyen Pürlen annesini geri çevirir ama komşu oğlu Cihangir yine de çalıştığı yere gelmiştir. Hoş olmayan ilk karşılaşmaları ile hikayemiz başlıyor. Cihangir, Pürlen ile olmayı kafasına koymuştur. Pürlen ise asla güven vermeyen Cihangir’i sürekli geri çevirmektedir. Cihangir yaptığı sürprizler ve emri vakilerle Pürlen’i ikna etmeye çalışırken içerden de destek almakta gecikmez Bir zaman sonra her şey güzel olmaya başlamışken Cihangir’in geçmişinde yaşananlar ilişkilerini tehdit etmeye yetmiştir. Cihangir’in Pürlen’den sakladığı sırrı ne? Pürlen, Cihangir’e güvenebilecek mi? Her şey açığa çıktığında eskisi gibi olabilecekler mi? Hepsini okuyup öğreniyoruz