İlk gülüşünüzü hatırlayın.
İlk içten kahkahanızı. Hani yılların yorgunluğundan mıdır bilinmez yüzünüzde oluşan acı gülümseme değil.
.
İlk sevginizi hatırlayın.
Bir anneyi,bir erkeği,bir kadını,bir kediyi,bir kitabı..Sizi sevdiği için değil, karşılık beklemeden tüm duvarlarınızı yıktığınız sevgiyi.
.
Ve ilk gözyaşınızı hatırlayın.
İster bağırarak ister susarak..Her süzülen yaş için sonradan minnettar kalacağınız o an’ı hatırlayın.
.
Şimdi tüm bu anıları sandıktan çıkarıyor kadınlar. Kapının ardında giden’e bakan bir kadın, gecenin orta yerinde halaya duran bir kadın, yazarken parçalanan ve yazdıklarıyla çoğaltan bir kadın..
O sandık küf kokmuyor.
O sandıkta el emeği neler var görseniz..Patlaması mümkünlerin sınırında bir silah, kandan kırmızı yazma, motifi yaşamdan danteller, pembecik bir topuk bekleyen patikler..
Sandığı yapan da, açan da susmuyor. Susuşlar uzadıkça kararıyor etraf,biliyorlar.
Her bir kadın bir tuğla koyuyor, her kadın bir türkü çığırıyor, her kadın ilk’lerini anlatıyor..
.
Tüm olanlara rağmen.
Kışa inat açıyor çiçekler.
Yaz geliyor.
Tüm olanlara rağmen.
Kadınlar var.
.
Rağmen, dergi formatında. Pek çok söz var ‘ilk’lere dair. Emeğini koyan her yazar/her çizer/her hisseden pek güzel. Düğüm düğüm de yapıyor boğazınızdan geçenleri, karnınıza kelebekleri de salıyor..
Altını çizdiklerim oldu, etimi çizenler de..
.
Bu güzel kadınlar, Rağmen’in telif gelirini ‘Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na bağışlıyor ve yitirilen yaşamları unutmadan, yeni can’ların yanmasını/ ışıklarının sönmesine karşı dağ gibi duruyorlar~ Her kötülüğe rağmen iyilikle..