Türklerin Dünyaya Yayılışı

Roma’nın Sultanları

Warwick Ball

Roma’nın Sultanları Gönderileri

Roma’nın Sultanları kitaplarını, Roma’nın Sultanları sözleri ve alıntılarını, Roma’nın Sultanları yazarlarını, Roma’nın Sultanları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Avrupa" ve "Batı" tanımları yapılırken önyargılı düşünceleri doğrulamak için bir hayli seçici davranılmaktadır: Nahoş şeyler bir kenara atılarak, sadece iyi şeyler bırakılmaktadır; örneğin "latif Avrupa" çoğunlukla Rusya¹¹ veya (her şey bir tarafa zirvesindeyken Avrupa anakarasının yüzde yirmisini kapsayan) Osmanlı İmparatorluğu'nu içermez; "Batı Avrupa" Kolombiya veya Bolivya veya Haiti'yi sadece üyelere mahsus kulübüne kabul etmez (ama İzlanda, Kanada ve Avustralya üyedir); Nazizm, Komünizm, Faşizm ve Aziz Bartolomeus'un Katli, VIII. Henry'nin veya IV. İvan'ın [Korkunç İvan] baskıcı monarşileri, Robespierre veya III. Vlad Tepeş [Kazıklı Voyvoda] veya çağlar boyunca Yunanistan'ı demokrasiden çok daha fazla niteleyen tiranlıklar ve diktatörlükler "Batı değerlerine" dahil değildir. Anaakım Avrupa tarihini Türkleri dışarıda bırakacak şekilde rötuşlamak neredeyse bunu Slavlara yapmak kadar manasızdır. Aslında bütünsellikçi bir açıdan incelendiğinde (ki Avrupa nadiren bütünseldir) "Avrupa'yı" dünyanın rastgele seçilen herhangi bir bölgesinden ziyadesiyle ayıran pek az farklılığı vardır. Tanımlanabilir "Avrupa" kimliği veya kavramı zamanla bulanıklaşır.
Sayfa 26 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
On sekizinci yüzyıl kadar geç bir zamanda bile, sık sık Batılılaşmanın payandalarından biri diye anılan ve günümüzde dünya tıbbını destekleyen en temel "Batılı" buluşlardan sayılan, hastalıklara karşı aşılama uygulamasını Avrupa'ya taşıyanlar Osmanlılardı. Zaten Uluğ Bey'siz Galileo, Ahmed bin Mâcid'siz Vasco da Gama, Emevilerin Kurtuba'sı [bugün Córdoba]olmaksızın İtalyan Rönesansı, Bağdat'taki çeviri okulu kurulmasaydı Yunan Klasikleri, Avicenna'sız [İbni Sina] Batı tıbbı varlık kazanabilir miydi? Bu listenin sonu gelmez. Ayrıca sanki yukarıdaki örnekleri kanıtlamadıkça konuyu basite indirgemekteyiz. Mesele "onlar" veya "biz" denilen şeylerin yokluğudur: Çünkü hepimiz ikisinin de ürünüyüz.
Sayfa 25 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Batı" "biricik uygarlık" değildir, hiçbir zaman da olmamıştır, başka uygarlıklar da onları engelleyen sınırları aşmışlardır, "Doğulu" uygarlıklar da en az tersi kadar "Batı'ya" yayılmışlardır, tek bir "Batı" fikrinin karşılığı bulunmamaktadır ve -daha da önemlisi- "Ötekiler" diye bir şey kesin surette yoktur.
Sayfa 25 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Türkçe, Atatürk'ün 1923'teki reformlarına kadar Arap alfabesiyle yazılıyordu. Genelde sanıldığının aksine Atatürk'ün Latin alfabesine geçişi ille de Müslüman karşıtı bir hareket değildi. Bu değişiklik sırf Arap alfabesinin Türkçe için hiç de uygun olmayışı nedeniyle yapılmıştı: Arap alfabesinde sadece üç ünlü varken, Türkçede çok sayıda sesli harf mevcuttur ve bu dilin grameri baştan aşağı ünlülere dayanır. Dolayısıyla Latin alfabesini kullanmak için bile birkaç ilave ünlü icat edilmesi gerekmiştir.
Sayfa 14 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Avrupa tarihi, çok eski zamanlardan beri, hem de girift bir şekilde Doğu kökenli topluluklar ve kültürlerle bağlantılı olagelmiştir. Bu fevkalade zengin ve karmaşık bir ilişkidir. Avrupa sadece bu ilişkiden doğup kendini bulmamış, tarihinin her aşamasında doğudaki toprakların derin etkisi altında da kalmıştır.
Sayfa 10 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Arapların ve Türklerin -veya Fenikelilerin, İskitlerin, Perslerin, Yahudilerin, Hunların ve Moğolların- hem Avrupa hem de Asya uygarlığının parçası olduğunu inkâr etmek sadece kanıtlara açıkça meydan okumak değildir. Bu uygarlığımızın en önemli bazı eserlerini de görmezden gelmektir: Onlar en az Yunan, Romen, Norman ve Slav parçalarımız kadar varlıkları tanınması gereken ayrılmaz parçalarımızdır. Fenikeliler, Persler, Araplar, Türkler, Moğollar, hepsi Avrupa tarihinin bir parçasına, hem Avrupalı hem de Asyalı bir parçasına, Avrupa'yı tanımladığı kadar, onu Avrupa yapan bir parçasına da şekil vermişlerdir. Nitekim Romen veya Norman istilaları da, en az Arap ve Türk istilaları kadar, "Avrupa'ya yönelik saldırlardı".
Sayfa 9 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri114
147 öğeden 141 ile 147 arasındakiler gösteriliyor.