Öylesine bir sadist değildi. Ya da daha sonraki yaşamöyküsü yazarlarının ağzına laf yerleştirme çabalarına karşın, bir inanç savaşçısı da değildi. İslam'ı benimsemişti, ama katliamlarında kutsal savaş vurgusu yoktu. Düşmanlarını öldürüyor, müttefiklerinin canını bağışlıyordu. Pratik bir adamdı, filozof değil; tek etiği vardı, o da zafer.