Epiktetos'un ünlü deyişi bilişsel-davranışçı psikoterapilerin en önemli dayanağı olmuştur. Epiktetos, "İnsanlara rahatsızlık veren, olayların kendisi değil, bu olaylara getirdikleri bakış açılarıdır" diyerek, yaşadığımız olaylardan çok bu olaylara bakış açımızın, bu olaylara ilişkin algımızın, bu olaylara yüklediğimiz anlamın bizde birtakım duygular uyandırdığını belirtmektedir.
Bilişsel-davranışçı psikoterapiler kişinin düşünce içeriğinin değişmesiyle ilgilenirler. "İnsanlar bir olay hakkında düşündüklerini değiştirirlerse, büyük bir olasılıkla bu olay hakkında ne hissettiklerini ve bu olaya karşı geliştirdikleri davranışsal tepkileri de değiştireceklerdir" görüşünü kabul ederler. Öte yandan ruhsal rahatsızlıkların başlıca odağının olayları değerlendirme biçiminde yattığını söylerler. Buradan olmak üzere, ruhsal rahatsızlıklara yol açan dört temel düşünce yaklaşımı vardır, bunlar
1) dayatma,
2), olayları "korkunç" görme,
3) insanlara genel bir değer biçme ve
4) karşısına çıkan olaylara katlanmayacağını ya da bunları kaldıramayacağını düşünmedir.
