Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı

Caroline Finkel

Sayfa Sayısına Göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı tarihçileri ne Orhan'ın Hristiyan Bizans İmparatoru VI. Ionnes ile ittifakından ne de prenses Teodora ile evliliğinden söz ederler.Çünkü bu çizmeye çalıştıkları yeni gelişen İslami bir imparatorluk resmine aykırı olacaktı
Sayfa 14 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Süleyman Paşa Osmanlı'nın Anadolu'daki merkezi topraklarındaki camiler, medreseler ve hamamlarla anılır. Trakya'daki fetihleri ne işaret eden yapılar arasında, onun camiye çevirdiği Vize'deki (Bizya) eski Aya Sofya kilisesi de vardır.
Sayfa 16
Reklam
Murad'ın ölümünden sonra oğlu Bayezid komutayı ele aldı ve Osmanlı hanedanlığı tarihinde ilk kaydedilmiş kardeş katili olarak kardeşi Yakub'u öldürüp tahtı sağlama aldı
Sayfa 19 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
"I. Kosova Savaşı Osmanlılara sultanlarını kaybettirdi, ama savaşın Sırbistan için bedeli çok daha ağır oldu. Bayezid’in zaferi bağımsız Sırp Krallığı’nın sonunu getirdi ve Balkanlarda kalıcı bir Osmanlı varlığını güvenceye aldı. Bugün, 600'ü aşkın yıl sonra, I. Kosova Savaşı Sırp ulusal bilincinde belirleyici bir tarihsel an olarak hala canlıdır. Çağlar boyunca aktarılan destanlar, bir Hıristiyan vatanında bir Hıristiyan kralının Müslüman bir sultan tarafından yenilgisinin anısını dramatik bir biçimde anlattılar ve unutulmamasını sağladılar. Bu tür destanlar 20. yüzyıl sonlarındaki korkunç savaşlarda bölgedeki Hıristiyan Sırp nüfusunun duygularını kışkırttı: Bu durum yüzyıllar sonra birçok kişi tarafından hala yabancı gibi görülen Müslüman nüfusu aralarından çıkarmak için bir fırsat olarak değerlendirildi. Müslüman nüfus da buna kalma hakkını vurgulayarak aynı şekilde yanıt verdi.”
Osmanlıların devletlerini kurdukları bölgenin, eski imparatorlukların en köhnesi olan Bizans'a sınır konumda olması, gerçek yararlar sağlıyordu.
1437’de, Ioannes bu amaçla toplanan Ferrara Konseyinde netameli kiliselerin birleşmesi konusunun yeniden görüşülmesini istedi. Bizans her yardım dileğinde, Katolikler ve Ortodokslar arasında yüzyıllardır süren hizipleşme Avrupa’nın Hıristiyan devletlerinin ayak sürümesi için bir bahane oluşturmuştu. Osmanlıların Selanik’i geri aldıktan sonra yeniden yükselişe geçmeleri yalnızca onun toprakları için tehlike oluşturmakla kalmayıp, Venedik ve Macaristan için de doğrudan bir tehdit olduğundan, Ioannes Katoliklerin onun birlik önerisine olumlu bakacaklarını umuyordu. İki kiliseyi ayıran en kritik teolojik konular arasında Aşai Rabbani ayininde mayalı ya da mayasız ekmek kullanımı; Ortodoksların kabul etmediği Latinlerin Araf öğretisi ve papanın üstünlüğü vardı.
Reklam
Bir İmparatorluk Hayali...
"OSMANLILARIN, 4. yüzyıldan beri Doğu Roma İmparatorluğu' nun merkezi olan Konstantinopolis'e göz dikmeleri için çok sayıda stratejik nedenleri vardı. İstanbul Boğazı'nın Bizans'ın kontrolünde olması birkaç durumda padişahlar ya da padişah heveslileri ve onların Rumeli ile Anadolu'daki toprakları arasında gidip gelen orduları için ciddi lojistik sorunlar yaratmıştı. Yanısıra , fetihlerin ve Osmanlı egemenliğine giren bölgelerin idaresinin maliyeti artıyordu ve Karadeniz havzası ile Akdeniz ve Avrupa arasındaki zengin ticaretin vergilendirilmesinden sağlanacak kârlar, Osmanlı'nın gelecek harcamaları için çok önemliydi .Ortodoks ve Katolik kiliselerinin 1439' da birleşmesinin Osmanlılar açısından ciddi sonuçları vardı, çünkü bu, yeni haçlı seferleri olasılığını artırmaktaydı ve Konstantinopolis'te Latin etkisinin hortlaması tehlikesi Osmanlılar ile Ortodoksları aynı derecede dehşete düşürüyordu. Ayrıca , Konstantinopolis'e sahip olmanın , bir imparatorluk olmanın teyidi ve dinin zaferi gibi simgesel bir değeri de vardı. Kent gerek kutsal , gerekse laik Müslüman efsanelerinde yer almıştı ve Osmanlıların Konstantinopolis'i alması Hazreti Muhammed'in bir hadisini gerçekleştirecekti . Bu hadisin tekrarlamaktan çok hoşlandıkları bir versiyonuna göre Peygamber: "Konstantinopolis bir gün mutlaka fethedilecektir . Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onu fetheden asker ne güzel askerdir" demişti. Konstantinopolis aynı zamanda, Osmanlıların nihaî hedeflerini tanımlamak için kullandıkları terimle 'Kızıl elma' idi."
Sayfa 44 - Timaş Yayınları
Ayasofya
Osmanlılar yapının adını bile değiştirmediler, yalnızca “Hagia Sophia” yı “Ayasofya” olarak Türkçeleştirdiler.
İmparator Jüstinyen’in heykeli
Ayasofya’nın önünde bir sütunun üzerinde İmparator Jüstinyen’in, yaklaşık MS 543’te yapılmış, elinde altın bir küre bulunan, at üstünde devasa bir heykeli vardı. Bizanslılar bu heykeli, yıkılması Bizans’ın sonunu haber verecek bir tılsım olarak görürlerdi. 1426’da, doğuda uzun yıllar tutsak kaldıktan sonra evine dönerken Konstantinopolis’te üç ay kalan Johann Schiltberger de aralarında birçok gezgin gibi, Osmanlılar da küreyi “Kızıl Elma” nın simgesi olarak gördüler ve Fetih’ten sonraki üç yıl içinde heykel, yenik imparatorluğun geri dönüşüne karşı simgesel bir eylem olarak, yerinden kaldırıldı. 1540’ların ortalarında İstanbul’da yaşayan Fransız hümanisti Pierre Gilles heykelden geri kalanları Topkapı Sarayı çevresinde görmüştü. “Parçalar arasında Jüstinyen’in benim boyumdan uzun bacağı ve yirmi üç santimden uzun burnu vardı. Atların yerde yatan bacaklarını ölçmeye cesaret edemedim, ama gizlice toynaklardan birini ölçtüğümde, bunun yirmi üç santim yüksekliğinde olduğunu gördüm.”
İstanbul’un Fethi
Fetih’ten sonraki ilk Cuma namazı, camiye çevrilmiş olan İmparator Jüstinyen’in görkemli kilisesi Ayasofya Basilikası’nda, Şeyh Akşemseddin’in imamlığında kılındı.
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.