Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı

Caroline Finkel

Sayfa Sayısına Göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben ki sultanû’s-selatin ve bürhanü’l-havakin taç-bahş-i hüsrevan-i ruyi zemin zillu’llah fi’l-arz Ak Denizin ve Kara Denizin ve Rum-ilinin ve Anatolının ve Karamanın ve Rumın ve vilayet-i Dulkadriyenin ve Diyarbekrin ve Kürdistanın ve Azerbaycanın ve Acemin ve Şamın ve Halebin ve Mısrın ve Mekkenin ve Medinenin ve Kudüsün külliyen Diyar-î Arabın ve Yemenin ve dahi nice memleketlerin ki aba-i kirâmım ve ecdad-i izamım enara’llahu berahinehüm kuvvet-i kâhire ile feth eyledikleri ve cenab-i celâlet-me’abım dahi tig-i ateş-bar ve şimşir-i Zafer-nigârım ile feth eyledigim niçe diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bâyezid Han oğlı Sultan Selim Han oglı Sultan Süleyman-şahım...
Süleyman Bağdat’ta kaldığı aylar içinde, Sultan II. Mehmed’in Konstantinopolis’i aldığı sırada Müslüman veli Eyüp Ensari’nin mezarını bulmasına benzer mucizevî bir keşifte bulundu. Osmanlılar Sünnî İslam’ın dört mezhep ekolünden Hanefi mezhebini benimsemişlerdi; diğer üç ekol olan Malikî, Şafîî ve Hanbelî ise Arap eyaletlerinde Hanefîliğin yanısıra varlıklarını sürdürüyorlardı. Hanefîliğin kurucusu şeriat alimi Ebu Hanife MS 767’de Bağdat’ta ölmüştü. Süleyman onun mezarını "yeniden buldu" ve Bağdat üstündeki dini otoritesinin de ifadesi olarak mezarı tamir ettirdi ve ona bir cami ve bir misafirhane ekledi. Süleyman ayrıca ilahiyatçı ve mutasavvıf Abdülkadir Geylani’nin kabrinin üzerinde bir kubbe de yaptırarak, bu din adamına ortodoks İslam adına sahip çıktı ve Şah İsmail’in başlattığı bir camiyi tamamlattı, böylece bunu Şii değil, Sünni ibadethanesi haline getirdi.
Reklam
Süleyman Bağdat'ta kaldığı aylar içinde, Sultan II. Mehmed'in Konstantinopolis'i aldığı sırada Müslüman veli Eyüp Ensari'nin mezarını bulmasına benzer mucizevi bir keşifte bulundu. Osmanlılar Sünni İslam'ın dört mezhep ekolünden Hanefi mezhebini benimsemişlerdi; diğer üç ekol olan Maliki, Şafii, Hanbeli ise Arap eyaletlerinde Hanefiliğin yanısıra varlıklarını sürdürüyorlardı. Hanefiliğin kurucusu şeriat alimi Ebu Hanifi 767'de Bağdat'ta ölmüştü. Süleyman onun mezarını yeniden buldu ve Bağdat üstündeki dini otoritesinin de ifadesi olarak mezarı tamir ettirdi ve ona bir cami ve bir misafirhane ekledi.
Sayfa 115 - Timaş Yayınları
İspanya’nın Kuzey Afrika’daki Haçlı seferine buraların bir zaman Hıristyan olduğu gerekçesiyle Reconquista [yeniden fetih] adı veriliyordu.
Osmanlı doğurganlık politikasının kendine özgü niteliği her cariyenin ancak tek bir oğlan doğurabilmesiydi. Osmanlı şehzadeleri sancakbeyliği yaparken, anneleri onları tahta hazırlamakta çok önemli rol oynarlardı; ama bir cariye iki şehzade doğursaydı, kaçınılmaz taht mücadelesinde bir tarafı seçmek zorunda kalacaktı.
Sayfa 121 - Timaş Yayınları
Osmanlıların Hint Okyanusu’ndaki ticaret yollarını ellerinde tutma çabalarında müttefikleri de vardı. Bunların en önemlilerinden biri Kuzeybatı Sumatra’daki karabiber üreticisi Müslüman Açe Sultanlığı’ydı.
Reklam
Saray vakanüvisinin görevi olan methiye yazımının kökeni, hükümdarı destansı bir kahraman olarak betimleyen İran geleneğine dayanmaktaydı. Bu gelenek, Şah Tahmasb’ın kardeşi Elkas Mirza isyanı sırasında İstanbul’a gelen ilk saray vakanüvisi Arifi Fethullah Çelebi gibi çok usta mültecilerin çalışmalarıyla Osmanlılara ulaşmış ve saray kültürüne hakim olmuştu.
Devşirme sisteminin bir ürünü olan Sokullu, Sokoloviç ("Şahincinin oğlu ") adlı ikinci derecede bir Sırp aristokrat ailesinden geliyordu.
Valide Sultan Unvanını Kullanan ilk kişi...
Hürrem oğlu Selim tahta çıkmadan ölmüştü, ama Selim’in cariyesi Nurbanu Sultan oğlu III. Murad’ın tahta geçmesiyle kendi ölümü arasında geçen on yıl boyunca padişahın yaşamına egemen oldu. Bu unvanı resmen kullanan ilk kişi olan Nurbanu, tam anlamıyla bir valide sultandı.
III.Murad
Manisa’da geçirdiği on yıla yakın sürede Murad cinsel ilişkide bulunduğu tek kadın Safiye Sultan ve (en büyüğü sonra III.Mehmed olan) üç çocuğuyla bir çekirdek aile olarak yaşamıştı. Ama kızkardeşi İsmihan ile annesi bu tek eşli ilişkiyi, zamanı gelince tahta geçecek aday bulunması için yeterli görmüyorlardı ve büyük olasılıkla 1580’lerde III.Murad’ı cariyeler edinmeye teşvik etmişlerdi. Öldüğünde ardında 49 çocuk bırakmıştı.
50 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.