#sadizm #sadomazoşizm olgularının kaynağı olan 18yy'ın aykırı yazarını, cinsellikte kadınların kullanımı özelinde, bir feminist yazar Beauvoir'ın dilinden dinlemek ve #cemalsüreya gibi bir dev şairin çevirisi için kitabı aldım. Feminist yazarın #sade ile ilgili bu denemesi, kitabın isminin çarpıcılığı ile 18yy gibi bir çağda yaşamış bu düşünürün fikirlerinden dolayı yakılması ironisiyle bağdaşmış doğrusu.
Sadist denilince akla; kıyıcılık, kan akıtmak, işkence ve cinayet gelir. Bu durum da, başta Freud olmak üzere psikolojide tanımlanmış durumda zaten. Yazar tarafından katı bir ahlakçı olarak nitelense de, (filozof veya düşünür değil) Sade'ın toplumsallığa karşı bireyselliği, her zaman değişebilir gördüğü yasalara ve düzene karşı çıkmak adına suçu ve zavallı iyimserligin karşısında da kötülüğü savunduğunu anlatıyor. İlk hikayeler Decameron'da insanlığın son anlarında zevke dönmesi olduğu gibi, kendi şatosunda acısı yoğun zevk alemleri düzenleyen (kırbaç, ensest, ters ilişki, acı...) Sade'ı anlayabilmek ancak eşinin de ihbarıyla yakalandığı bu tür suçlardan sonra hapse atılması ve yaşadıkları ile yoğrulmuş düşüncelerini kitaplarında açıklamasıyla mümkün oluyor. Bazı noktalarda Beauvoir 'ın Sade'ı ateist oluşuna destek vermesi ve kadınları aşağılanmasını doğa kanunu gibi görmesine nötr kalışı da benim açımdan ilginçti.
Nihayetinde; Sade, pek çok Batı felsefecisine göre Aydınlanmanın Kant'la birlikte önemli ayağı sayılmakta. Sırada Sade'ın ilk kitabını eleştirenlere samimi cevaplar verdiği denemesini paylaşacağım...