Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sağlıklı Toplum

Erich Fromm

Sağlıklı Toplum Gönderileri

Sağlıklı Toplum kitaplarını, Sağlıklı Toplum sözleri ve alıntılarını, Sağlıklı Toplum yazarlarını, Sağlıklı Toplum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sağlıklı bir toplumun, üç temel etkene bağlı olarak özgürleştiğini (zihinsel, ekonomik,ahlâksal) ve bu etkenlerin nasıl olması gerektiğine dair yeni anlamsal haritalar çıkararak, insanoğlunu bambaşka bir bakış açısı ile görmemizi sağlıyor kitap. Fromm bunu yaparken yeri geliyor Freud, yeri geliyor Marx,Hegel, Sokrates,İsa gibi insanların da vermek istediği mesajlarla birleştirip argümanlarını hem eleştirel hem de açık bir şekilde niteliyor. Bu saydığım isimlerin görüşlerini alıp tavsiye etmiyor tabi ki, onların görüşlerini kendi argümanları nazarında öznel bir şekilde eleştirip yeni bir perspektif sağlıyor bize. Kapitalizm, robotlaşma tehlikesi ve sermaye sahibinin iktisadi çözümlemesi kısımları özellikle ilgi çekici diyebilirim. Fromm'un diğer tüm yazarların içinde en özgün eserler yazan biri olduğunu söyleyebilirim. Her kitabını okuyarak bambaşka bir bakış açısı yanında, yeni psikolojik dehlizlere de giriyoruz.
Sağlıklı Toplum
Sağlıklı ToplumErich Fromm · Say Yayınları · 2023126 okunma
İnsanın kendini kendi deliliğinin sonuçlarından koruyabilmesinin tek yolu, insan gereksinimlerine, bizzat insanın varoluş koşullarından kaynaklanan beşeri gereksinimlere uygun aklı başında bir toplum yaratmasıdır. İnsanlar arasında sevgi ilişkilerinin olduğu, insanın kan ve toprak bağlarından çok, kardeşlik ve dayanışma bağlarına sıkıca sarıldığı bir toplum; insana, yıkarak değil, yaratarak doğaya üstün gelme olanağı sunan, herkesin çoğunluğa uymaktan çok, kendi güçlerinin öznesi olduğunu deneyimleyerek bir benlik duygusu edindiği, insanın gerçekleri çarpıtma ve putlara tapma ihtiyacı duymadığı bir yönelim ve adanma çerçevesi sunan bir toplum.
Sayfa 371Kitabı okudu
Reklam
On dokuzuncu yüzyıldaki sorun, Tanrı'nın ölmüş olmasıydı; yirminci yüzyıldaki sorun ise insanın ölmüş olmasıdır. On dokuzuncu yüzyılda insanlık dışı denilince, zalimlik anlaşılırdı; yirminci yüzyılda ise şizoid özyabancılaşma anlaşılır. Geçmişteki tehlike, insanların köle olmalarıydı. Gelecekteki tehlike ise insanların robot olmalarıdır. Robotların isyan etmediği çok doğrudur. Ama insan doğası gereği robot olarak yaşayamaz ve akıl sağlığını koruyamaz, "Golem" olup çıkar, dünyasını ve kendini yıkıp yok eder, çünkü anlamsız bir yaşamın sıkıcılığına artık katlanamaz.
Sayfa 370Kitabı okudu
İnsanın bir kişi olarak değeri, beşeri nitelikler olan sevgide, akılda ya da sanatsal becerilerinde değil, satılabilir olmasında yatar. Mutluluk, daha yeni ve daha iyi malların tüketilmesiyle, müzik, sinema, eğlence, cinsellik, içki ve sigara gibi şeylerin doyasıya tadına varılmasıyla özdeşleştirilir. İnsan, çoğunluğa uyum göstermekle edinebileceğinden başka bir benlik duygusuna sahip olmadığı için, güvensizdir, kaygılıdır, onay almaya muhtaçtır. Kendine yabancılaşmıştır, kendi elleriyle yaptığı ürünlere, kendinin yarattığı liderlere, sanki bunlar onun eseri değil de onun üstünde şeylermiş gibi tapar. Bir anlamda, MÖ ikinci binyılda büyük insan evriminin başlamasından önceki noktaya dönmüştür.
Sayfa 366Kitabı okudu
İnsan, dinsel ve din dışı otoritelerden özgürlüğünü kazanmıştı, biricik yargıçları olan aklıyla ve vicdanıyla baş başaydı, ama yeni kazandığı özgürlükten korkuyordu; "bir şeylerden özgür olma”yı başarmış, ama “bir şeyler yapma özgürlüğü”nü, yani kendisi olma, üretken olma, tam uyanma özgürlüğünü henüz kazanmamıştı. Bu nedenle, özgürlükten kaçmaya çalıştı. Başarısının ta kendisi, doğa üzerindeki egemenliği, ona yeni kaçış yolları açtı.
Sayfa 365Kitabı okudu
Genç kuşağımızdan ne bekliyoruz? Anlamlı, paylaşılan sanatsal etkinlikler için hiçbir fırsatları yokken, gençler ne yapacaklar? İçkiye, filmlerde hayallere dalmaya, suça, sinir hastalığına ve deliliğe sığınmaktan başka ne yapacaklar? Bütünsel kişiliklerimizi topluca dışa vurmadıktan, hiçbir ortak sanata ve törene katılmadıktan sonra, neredeyse herkesin okuryazar olması, yüksek öğretimin gelmiş geçmiş en yaygın düzeye ulaşması neye yarar? Gerçek şölenlerin hâlâ yapıldığı, ortak sanatsal dışavurumların paylaşıldığı ve hiç okuryazarlığın olmadığı nispeten ilkel bir köy, hiç kuşkusuz, bizim eğitimli, gazete okuyan, radyo dinleyen kültürümüzden kültürel olarak daha ileri ve zihinsel olarak daha sağlıklıdır.
Sayfa 356Kitabı okudu
Reklam
Bir ürün için ülke çapında yürütülen reklamdaki "On milyon Amerikalı yanılmış olamaz” sloganı gibi, çoğunluk kararı da doğruluğunu kanıtlayan bir tez olarak algılanır. Bu apaçık bir hatadır; gerçekten, tarihe bakılınca, felsefede, dinde ya da bilimde olduğu gibi siyasette de tüm "doğru" fikirler aslında azınlıkların fikirleriydi. Eğer bir fikrin değeri hakkında sayılara bakılarak karar verilmiş olsaydı, hâlâ mağaralarda barınıyor olurduk.
Sayfa 348Kitabı okudu
585 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.