Şah ve Sultan kitaplarını, Şah ve Sultan sözleri ve alıntılarını, Şah ve Sultan yazarlarını, Şah ve Sultan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kişi ne derece çok seviyorsa o derece çok kıskanıyor olmalıydı ki asla rakip kabul etmiyordu. Rakibin kimliği veya cinsiyeti değildi önemli olan; sevgiliyi senden uzaklaştırması, sevilenin sevgisini başka bir kişi veya nesneyle paylaşmasıydı.
Hakikatı sevmek, sevgilerin en güzelidir. Çünkü hakikat Mutlak Güzellik'ten doğar ve bütün güzellikler O'nun güzelliğinden bir ilham taşıdıkları için sevilirler.
Bu sahiplenme hırsı neydi? Toprağı, insanı, varlığı bunca sahiplenmek için savaş neydi? Toprak herkese yeterdi ama sahiplenmek isteyenler işi bozuyordu.
O sırada sevginin ne olduğunu yeniden sordum kendime ve güzelliğin gözünün kendini görmeye kapalı olduğunu anladım. Sevilen, bir sevenin aynasına sahip olmadığı zaman kendi güzelliğinin mükemmelliğini göremiyor ve bundan rahatsız oluyordu.
“Hakkı özünde ara, O Bir’dir, ortağı yoktur. Her işi O yapar. O’na varmak tarikat yoluyla olur. Görünen de, gören de, getiren ve götüren de O’dur. Bu dünya Allah’ın denizi yanında bir damladır. Damlalar ise nerede olursa olsun, denizden ayrı değildir, denize koşar. Damlanın denize koşması bir aşktır. Gerçekler aşkla anlaşılır. Aşka varmak için toprak derecesinde mütevazı olmak gerekir. Yol isteklisi olan talip Muhammed’i, Ali’yi, On İki İmam’ı ve Mehdi’yi bilmelidir. Bilenler gerçeğe erer. Gerçeğe ermek bir pir bulmakla olur, piri bulan Hakk’ı bulur. İnsan yücedir, kin tutulmaz. Kinden kurtulmak istersen Hakk’ı özünde ara.”