Ayetler, hadisler ve fıkıh kitapları Selçuklu okur-yazarları tarafından da biliniyordu. Ama, mimarî de her iki kültür çevresinde farklı yollar tutulmuştu. Öyle ki, Selçuklu eserleri üzerinde yer alan figürler, Osmanlı eliyle silinip kazınmaya başlandı. O halde şimdiki soru şudur: "Birbiri peşi sıra gelen her iki siyasal strüktürde din değişmediği halde, değişen neydi?"