...özgürdü; beyninin geçitlerinde tatlı bir koku gibi uçan o zengin yaşama koşabilirdi. Ne var ki gitmek, kalmak, bir şey yapmak gibi güdüleri ölmüştü sanki. Düş, yerli yerindeydi, ama ona dokunamıyordu artık. İstencinin işler yanı kalmamıştı. Artık hiç bir şeyin anlamı yoktu.