Sevda Dolu Bir Yaz
FüruzanSevda Dolu Bir Yaz Gönderileri
Sevda Dolu Bir Yaz kitaplarını, Sevda Dolu Bir Yaz sözleri ve alıntılarını, Sevda Dolu Bir Yaz yazarlarını, Sevda Dolu Bir Yaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Babam konuşuyor olmalıydı ki sesler sönmüştü.
Kalbimizin neden çarptığını bilmediğimiz, lakin daima yeni bir şeyler beklediğimiz o günler unutulmaz ki.
Sayfa 157 - YKYKitabı okudu
Benden istenenleri daima yaptım.
Benimse pek isteğim olmadı.
O yüzden 'hayır' demenin gerekebileceğini hiç düşünmedim.
Sayfa 35 - YKYKitabı okudu
Başıbozuk duygular, arzular sevda değildir, asla unutma...
Sayfa 19 - YKYKitabı okudu
Evet annem, babam yitip gittiğinden beri hiçbir değişime uğramamıştı. Aynı yaştaydı sanki, bir tek gözlerinin rengi uçmuştu.
Hayatı boyunca yaşananlara bakışındaki çocukça saflık inanılır gibi değil.
Her şeyin tümüyle silinip, unutulup gittiğini görmüyor.
Görse anlayabilir mi, bu kuşkulu işte...
Olanlara, yaşanan o tuhaf aşklara, tutkulu arkadaşlıklara, hatta bütün bu geçmişin gerçekliğine inanmak giderek güçleşiyor artık, olanaksızlaşıyor benim için...
Sayfa 205Kitabı okudu
Bir ses ninni söylercesine "Yaz güze dönüyor bu gece" diyor, yüreğimde bir şey çıtırdıyor.
Sonra hiç ummadığım gibi ağlamaya başlamıştım.
Annemi anımsatıyor bu istem dışı ağlayış bana.
Sayfa 203Kitabı okudu
Bu olayla birlikte odamıza aylarca inen ağır yası, acı yüklü bağırtıları, kesilmeyen hıçkırıkları, arasız zayıflayan iki kız kardeşi, neler olup bittiğini anlamaya çalışan, sinirleri yatışabilsin diye artık haftada dört şişe bromür tüketen on beş günde inanılmaz denli yaşlanıveren anneannemi sessizce izliyordum.
Onların tümünün o günlerde görüntüleriyle bana verdikleri göğsümü zorlayan, parçalayan acıyı bir daha duymayı kesinlikle hiç istemedim.
Babamın ölüsünün denizde kaybolduğu bizlere bildirilmişti.
Sayfa 197Kitabı okudu
Ben yoksulluğun kokusunu artık iyice tanıyordum, ucuz sabun, kavrulmuş soğan, çoğunlukla ortak kullanıldığından temiz olmayan hela, çürümüş çöp, yosunsu bir rutubetten salgılanıyordu bu tiksindirici koku.
Sayfa 196Kitabı okudu
İki kardeş de neredeyse aynı sözcüklerle aynı konuları konuşur olmuşlardı.
Sayfa 193Kitabı okudu
Annemin giderek artan çekingenliği garip bir utangaçlığa dönüşüyordu.
Sayfa 192Kitabı okudu
Sanki annemin içinde birikmiş bir ağu, bir ağır tortu vardı, bu da gözyaşlarıyla akıp temizleniyordu.
Sayfa 189Kitabı okudu
Günlerdir onu kaplayıp saran, en aydınlık saatlerde bile üstünden kalkmayan gölgeye neden olan olaylardan sıyrılamadığı açıktı. Her sabah yorgun davranışlarla her akşam yine aynı yorgunluğu yansıtan bezgin bakışlarıyla yine de bana oyalayıcı şeyler söylemeye gayret ediyordu.
Sayfa 185Kitabı okudu
İkimiz kapıya çıktığımızda kararan gökte kızıl bir parça bulutun günışığını hala taşıdığını görüyorum.
Sayfa 182Kitabı okudu
Nagehan teyzemin konuşurken ağlamaya başladığını yüzüne bakınca anlıyorum. Yüzünün dinginliğini değiştirmeyen gözyaşları boynunu ıslatacak denli gürlükte akıyor.
Sayfa 181Kitabı okudu