Gökyüzü masmaviydi, günlük güneşlikti. Ayşe kızdan başka herkesin yüzü gülüyordu. Ak güvercin sordu Ayşe kıza: ‘Ayşem, dedi kederin nedendir?’ Ayşe kız cevap verdi: ‘Bulutçuğum çiçeklerimi, beni, hepimizi kurtardı, ama kendi yok oldu. Feda etti canını hepimiz için. Ben kederlenmeyeyim de kimler kederlensin?’ Ayşe kız içini çekti, ela gözlerinden inci gibi yaşlar döküldü havuzun sularına. Tavşan, ‘Kederlenme
boşuna, Ayşe kız,’ dedi. ‘İyi insanlar, iyi hayvanlar, iyi bulutlar hiçbir zaman kaybolmaz. Seven ölmez. Bak hele havuza!’
Ayşe kız bir de ne görsün? Demin yağan yağmurla ağzına kadar dolan havuzun üstünden mavi bir buğu yükseliyor güneşin altın ışıkları altında.
Sözü uzatmayalım, arası çok geçmeden gökyüzünün maviliğinde, bulut belirmeye başladı yine, tam da eski halini alınca, yukardan Ayşe’ye baktı, bahçeye baktı, kocaman bir ağız oldu, yayıldı, gülümsedi, böylece de iyiler iyilik buldu. Ney ülkesinde kötüler çekti cezasını. Dervişin ney ile anlattığı masal da burada bitti derviş de neyini koltuğuna sıkıştırıp gitti.
‘... Ayşe kız bir öpücük yolladı parmaklarının ucuyla buluta. Ayşe kızın öpücüğü buluta ulaşınca, bulut şöyle bir şaşırdı. Ama
sonra toparlandı, koskocaman bir gül biçimini aldı. Gökyüzü gökyüzü olalı, bu mavi atlasa böylesine güzel, böylesine iri ak bir gül açmadı. Ayşe kız bu ak gülü hayran hayran seyrederken, bulut yine kımıldadı, yayıldı, toparlandı, yürek biçimini aldı, yani bulut oldu yine. Lafı fazla uzatmayalım, o günden sonra bulut Ayşe kızdan ayrılmadı.’
Her çiçek, gül olsun, lale olsun, karanfil olsun, kesilip kara toprağa düşerken ‘Ah!’ ediyordu, ama çiçek olduklarından o kadar hafiften çekiyorlardı ki bu ahı kendilerinden başkası duymuyordu.
Uyu dünya güzelim uyu
Sana bahçelerden getirdim uykuyu Ela gözlerinde yapraklar yeşil yeşil Uyu dünya güzelim uyu
Uyu mışıl mışıl
Ninni. .
Uyu dünya güzelim uyu,
Sana yıldızlardan getirdim uykuyu Koyu mavi kadifeden
Uyu dünya güzelim uyu
Yüreğimdir baş ucunda bekleyen Ninni. .
Nâzım Hikmet'in çocuklar için yazdığı bir masal "Sevdalı Bulut Masalı". Ayşe kızın ve ona sevdalı bir bulutun hikayesi. Her masalda ve hikâyede olduğu gibi bu masalda da bir kötü var; Kara Seyfi. Can Göknil'in resimlemesi de çok güzeldi.
İnsan masal okuyunca düşünmeden edemiyor: İyilik ve güzellik, kötülüğe, sadece masallarda mı üstün geliyor diye. Belki de masalları bu yüzden seviyor çocuklar ve iyiliğe hasret büyükler...
Her çiçek, gül olsun, lale olsun, karanfil olsun, kesilip de kara toprağa düşerken "Ah!" Ediyordu, ama çiçek olduklarından o kadar hafiften çekiyorlardı ki bu ahı kendilerinden başkası duymuyordu.