Bulutlar bizi sükünete davet eder. Aşağımızda dostlar, düşmanlar, kederler ve korkular kol gezer; fakat onlar, yeryüzü üzerinde minicik tırnak izlerinden ibarettir artık. Bunun böyle olduğunu zaten biliriz ya, yine de uçakta oturmuş, başımızı pencerenin soğuk camına dayamışken, bu gerçeklik daha bir gerçekmiş gibi gelir bize. Uçak, bu derin felsefenin öğretmenidir, Baudelairenin de sadık bir öğrencisi;