En Eski Şeytanın Saati kitaplarını, en eski Şeytanın Saati sözleri ve alıntılarını, en eski Şeytanın Saati yazarlarını, en eski Şeytanın Saati yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanlık pagandır. Asla hiçbir din içine işleyemedi onun. Sıradan insanın ruhunda, ruhun ölümsüzlüğüne inanma gücü bile yoktur. İnsan, ne nerede ne de niçin uyandığını bilmeden uyanan bir hayvandır."
-"Ama bir şeyi hem inkâr edip hem de nasıl doğrulayabiliriz Şeytan?"
_"Yaşamın yasası bu, bayan. Beden, haddinden çok ayrışmaksızın ayrıştığı için yaşar. Her an ayrışmasaydı bir mineral olurdu. Ruh, direnmesine rağmen, sürekli ayartıldığı için yaşar. Her şey, bir şeye karşı koyduğu için yaşar. Ben, her şeyin karşı koyduğu şeyim.
Ama, eğer ben var olmasaydım hiçbir şey var olmazdı, çünkü karşı konulacak bir şey olmazdı; tıpkı hafif havada iyi uçtuğu için, havasız yerde daha iyi uçabileceğini sanan, müridim Kant'ın güvercini gibi...
...Evrenden bıktığımı size itiraf edeyim.Tanrı da benim kadar bıktı..."
Şeytanın Saati, Pessoa’nın bütün metinleri gibi insanın kendini ve ona yön veren birliği arayışındaki aynı güzergâhın etaplarından biridir ve yine diğer metinler gibi, o da bir puzzle parçası değildir: Pessoa eserlerinin belli başlı niteliklerini küçültülmüş olarak içeren bir bütündür. Bu bütünlük, hem içerik hem de biçem olarak söz konusudur. Pessoa’nın tüm eserleri gibi, edebi türleri tartışma konusu yapan ve hiçbir durumda aynı cinsten olmayan tüm türlere –öykülemeci tür, dramatik tür, lirik tür– benzeyen bu metin, aynı zamanda, sırrın ve bilginin bu gezgini tarafından gerçekleştirilen erişilmez hakikati arama yolculuğu olması bakımından da tüm türlerle arasında yakınlık kurar. Pessoa’nın belli başlı tüm konu ve saplantılarının, ezoterizmin bütün türlerinin, “aldatmaca”nın şiirsel mantığına karışan çelişkinin şiirsel mantığının Şeytanın Saati’nde seçki biçiminde bulunduğu söylenebilir ve varlıkla varlık olmayanın varlıkbilimsel takınağına da metnin her yerinde rastlanır. Dinsel, felsefi ve edebi sayısız düşsellikle dolu olan Şeytanın Saati, kökteş şairlerin eserlerine benzer bir tür sonsuz çokkişili söyleşiyle bizi karşı karşıya bırakır. Bu kökteş şairler –Caeiro, Reis, Campos, Soares...– kendilerinden imaların yapıldığı nazireler içinde, incelikli biçemlerle, metnin orasına burasına hafifçe dokunurlar.