Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli Sözleri ve Alıntıları
Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli sözleri ve alıntılarını, Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli kitap alıntılarını, Sıcak Sularda Buzdan Bir Yelkenli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Temizlikçi kadın kürtaj olacağı için bu hafta gelmeyecekti. 'Kocasından ayrı yaşadığına göre o çocuk kimden? Yoksa bu orospu temizlediği evlerin erkekleriyle mi fingirdiyor?'
"insan günde otuz kırk kere korkarsa nasıl mutlu olur?"
Sayfa 29 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Gene sıcak sularda eriye eriye bilinmeyen bir evrene doğru yol alan buzdan yelkenlideydi. Gemi, kurbanlarla, ilişkilerden ve toplumlardan dışlanmışlarla, veremlilerle, kanserlilerle, cüzzamlılarla ve yanaklarından kan damlayan saglıklılarla gökyüzünün kara boşluğundan koparak denize yüklenen kasırganın, köklerinden söküp yüzeye çıkarttığı pembe yosunlu mercan adacıklarının aralarından geçiyordu. Hayallerindeki yangınların alevlerini bir salkım üzüme satan uzun kuyruklu bir yıldız adamı, tahin pekmez karışımından oluşan bir bulamacın çavlanında yüzen çocukların gözlerini oyuyordu ve akşamlar gibi yorgun annelerin göğüs lerini yırtan sevgileri kemikleştiriyordu.
Sayfa 82 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Günaydın Medea
Sivas'ta otuz yaşlarında bir kadın, evinde çocuklanyla birlikte otururken birden kapıyı, pencereleri kapamış, yedi aylık ve bir yaşındaki yavrularını bıçakla keserek öldürmüştü; aynı bıçağı boğazına saplamış ama kurtarılmıştı. Miniklerin can çekişmeleri annelerine yakarmaları, ellerine sarılmaları, gözlerinde saptadıkları anlamlar... Ruhunu titretiyordu
Ve bir gün o kadın gibi delirmekten korkuyordu.
"Herkes her an delirebilir," dedi Birsen. 'Şurda delirsen de bir görsem."
"Kim bilir ne derdi vardi," dedi Raziye. "Belki de kocasına kızmış, hıncını çocuklardan
almıştır." "Ama çocukların ne suçu var?" dedi Raziye.
"İnsanın kafası kızdı mı çocuk çocuk vız gelir,
dedi Birsen.. "Sen öyle bir şey yapabilir misin?" dedi Raziye.
"Bilmiyorum ama o tel bir kere koptu mu gözümün bir şey göreceğini sanmıyorum," dedi soguk bir sesle; derken sesindeki soğukluğu daha da soğutarak bakışlarına aktardı, Raziye'nin güzelliğiyle övündüğü gözlerine geçmişle bugün arasında doğan, büyüyen, yetişen nefretleri ince bir alay türüne sararak boşalttı.
Sayfa 62 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Kanını coşturan bir genç kız kahkahası, içindeki yüzlerce ampulü yaktı. Ve o kızı bütün vücuduyla istedi.
içinde zorlayan, yoran, olumsuzluklar üreten bir karmaşa vardı
PdfKitabı okudu
"Hemen toplarım," dedi Ömer, ayağa kalktı ve namaz kılıp seccadesini katlayarak doğrulan birine benzetti bu kalkışını;
suyu kaynayan bir tencere gibiydi, kapağını attı atacaktı.
PdfKitabı okudu
"Nalet karı, benimle uğraşmaktan bir türlü vazgeçmedi!"
PdfKitabı okudu
'siz geldiğinizde huzurumuz kaçıyor, birkaç ay birbirimizi görmeyelim, sonra belki bir formül buluruz'
PdfKitabı okudu
"Dur, yapma, fena oluyorum," dedi Birsen, kıvrandı, kocasını gövdesinden uzaklaştırırken kendi ne çekti.
"Ben de fena olmanı istiyorum zaten," dedi Ömer, Birsen'in çok iyi tanıdığı sevişme sesiyle.
"Şimdi olmaz, perdeler açık, babam her an gele bilir. Akşama!"
"Söz mü?" dedi Ömer.
"Söz," dedi Birsen,
"Öyleyse en kısa zamanda evlendirelim," dedi Ömer şakalı bir sesle.
"Kadınlar dayanır ama erkekler..." dedi Birsen.
"Doğrudur, dayanamaz," dedi Ömer, "Ben de dayanamıyorum." Ellerini, boynunu, yanaklarını, ağzını -her gözenekte derin izler bırakırcasına- öpmeye başladı.
Babamın bir derdi var," dedi Ömer.
"Evet, son günlerde iyice durgunlaştı," dedi Bir sen.
"Haklı, bizimle ama kendi hayatını yaşayamı yor," dedi Ömer.
"Yaşasın, ona engel olan yok ki..." dedi Birsen.
"Birisiyle evlenmek isterse 'evet' der misin?" dedi Ömer.
"Derim elbet," dedi Birsen.
Kocasının bu çılgınlığa varan cesaretinden hoşnut olduğunu belirtircesine gülümsedi. "Akşam olsun da bir şeyler düşünürüz."
Tutkuyla öptü karısını, geriye çekildi.
"Delirdin mi sen?" dedi Birsen yavaşça.
"Evet."
"Ya babam görseydi?"
"Yabancı mı? Hem bu akşam ben burada, yanın
da yatıyorum."
"Azgın şey, ne olacak," dedi Birsen okşayan bir sesle.