Şiilik ve Humeynicilik

Said Havva

Şiilik ve Humeynicilik Hakkında

Şiilik ve Humeynicilik konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
10/10
1 Kişi
7
Okunma
1
Beğeni
284
Görüntülenme

Hakkında

Yüce Allah, Resulüne (sav) vahvetmeve başladığında Mekke'nin vadilerinde tek başına idi. Olacak olanlardan habersizdi. Yüce Allah'ın biricik habibi olduğunu bilmiyordu. Şirkin karanlık cağlarında, fıtratın aydınlattığı yolda ilahi murakabe ile yol alıyordu. Nihayet Yüce Rabbimiz, alemlere rahmet olsun, kullarını cahilivenin bataklığından yıkarsın ve onları temizlesin diye onu alemlere seçti ve üstün kıldı. Nihayet, onunla birlikte emaneti taşıyacak bir nesle ihtiyaç, vardı. Bu emaneti olduğu gibi kavrayıp eda edecek bir nesle. Nebimiz (sav) Allah'tan aldığı vahyi davet etmeye başladı. Yeryüzü alabildiğince karanlıktı ve yeryüzünü aydınlatacak nurun ilk kıvılcımı çakılmıştı, "Ey bürünüp sarınan! Kalk ve uyar!" [74/1-2] Bütün âlemi kuşatacak, kıyamete kadar sönmeyecek imanın kıvılcımı! Karanlıklar içerisinde bunalmış, yolunu aydınlatacak bir ışığın özlemini çekenler hemen bu ışığın etrafında öbekleştiler. İşte ilk nesil olacak ve Râşit Hilafeti kurup, kitabı ve sünneti kendilerinden sonraki kardeşlerim* aktaracak çekirdek kadro bu halkadaydı. Hz. Ebu Bekir buradaydı, Hz. Ömer buradaydı, Hz. Osman buradaydı, Hz. Ali buradaydı ve daha diğerleri... Rasulullah'ın elinde, vahyin kontrolünde birçok imtihandan geçerek ilk nesil yetişti. Rasulullah'ın sünnetini iliklerine kadar içtiler. Kuranı, Rasıılullah (sav)'in Menheci üzere fehmettiler Sonraki dönemlerde insanlar İslam'ın temel iki kaynağı Kuran'ı ve Sünneti eski cahiliye felsefesi ile anlamaya ve yorumlamaya başlayınca birçok garip görüş ortaya çıktı. Bu sapkınlıkların bazıları Yahudi, Mecusi veya Yunan felsefesinden esinlenerek Müslümanların akidelerini ve dinlerini ifsat etmek için kasıtlı olarak islam düşmanları tarafından türetilmişti. Bu fırkalardan birisi de Şia taifesiydi. Ali (ra) yüceltmek ve diğer sahabelerden üstün tutmak söylemleri ile ortava çıktı/çıkarıldı. Daha Ali (ra) vefat etmeden bile O'nun ilahlığını konuşacak kadar ileri gidenleri oldu. Bir birinden farklı söylemde onlarca kola ayrıldılar. Anlaşılması güç olan ise, Ali'yi sevip yüceltmek ve Ehl-i Bevte saygı duymak, nasıl olurda İslam’ın kendisiyle savaşmak için gönderildiği bir şirk akidesine dönüşürdü. Bu samimiyetle açıklanacak sınırları çoktan asmıştı. Bu kitapta kısaca Şia'nın ortaya çıkışını ve inanç esaslarını ele alacağız.
Yazar:
Said Havva
Said Havva
Çevirmen:
Kolektif
Kolektif
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 51 dk.Sayfa Sayısı: 171Basım Tarihi: 2017Yayınevi: Anlatı Yayınları
ISBN: 9786056632785Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Said Havva
Said HavvaYazar · 32 kitap
Saîd Havvâ, 27 Eylül 1935 yılında Suriye’nin Hama şehrinde doğdu. Fakir bir ailenin çocuğu ola¬rak dünyaya gelen Saîd Havvâ ilköğrenimini Hama’da gördü ve buradaki cami¬lerde ünlü ulemalardan dersler aldı. İbn-i Rüşd Lisesi’nde okurken öğretmeni Şeyh Muhammed el-Hamid vasıtasıyla İhvan-ı Müslimin üyeleriyle tanıştı ve 1952 yılında henüz 17 yaşında iken Müslüman Kardeşler hareketine katıldı. 1956'da Şam üniversitesinde yeni açılan Kulliyyetuş-şeriatil-İslamiyyeye kaydoldu. Fakültenin kurucu dekanı ve Suriye Müslüman Kardeşler teşkilâtının lideri olan Mustafa es-Sibâî ile tanıştı. Üniversite yıllarında teşkilat içindeki faaliyetlerde görev almakla beraber Hasan Habenneke gibi çok değerli üstatların ilim meclislerinde bulundu. O dönemde Suriye’de sosyalizmden kavmi¬yetçiliğe kadar çeşitli fikri akımlar vardı ama O Allah’ın lütfü ve inayeti saye¬sinde İslami alanda eğitim görme şerefine kavuştu. 1961'de mezun olup Hama'da öğretmenliğe başladı.1964 yılında ise Hama Müslüman Kardeşler Hareketi Başkanlığını üstlen¬di. Aynı yıl Hama’da meydana gelen olaylarda aktif görevler aldı. Mervan Hadid'in liderliğindeki ayaklanma sırasında, silahlı mücadeleye mesafeli yaklaşmakla birlikte grevlerin düzenlenmesinde rol aldı, çatışmaların önüne geçmek için şehrin ileri gelenleriyle yapılan toplantılarda bulundu. Bu olaylar Hamalı Müslümanların devrin zalim yönetimine karşı bir kıyam hareketiydi. Saîd Havvâ bu olaylara katılmasından ötürü tutuklandı ve hapse atıldı. Hakkında idam hükmü verildi. Hama halkının yönetime karşı yoğun baskıları sonucu idam hükmü yerine getirilemedi. Saîd Havvâ 1966'da baas rejiminin baskısını giderek arttırması sonucu Suudi Arabistan’a gitti. Burada beş yıl öğretmenlik yaptı. İlk eserlerini de burada yayımlamaya başladı. Hafız Esed'in 1970 yılında yönetime el koymasının ardından teşkilatın sürgündeki üyelerine Suriye’ye dönme izni verilmesi üzerine Saîd Havvâ'da 1971'de tekrar ülkesine döndü. 1973 yılında Hama’da meydana gelen ikinci kıyam hareketine yine başkan¬lık etti. Bu kıyam yönetimin İslam yerine sosyalist demokrasiye geçişini öngören anayasa değişikliğine karşı yapılmıştı. Bu olaylardan hemen sonra ye¬niden tutuklandı ve hapse atıldı. Hakkında kesinleşen 5 yıllık mahkûmiyeti ya¬şadı. Beş yıl süren mahpus hayatı süresince ilmi çalışmalara ağırlık vererek hem El Esas Fi’'t-tefsir isimli 11 ciltlik bir tefsir telif etti, hem de mahkûmlara ders verdi. Saîd Havvâ 1978 yılının Ocak ayında hapisten çıktı ve iki ay sonra Suriye’yi terk ederek Ürdün’e yerleşti. Suriye’yi terk etmesine rağmen teşkilatla arasındaki bağları koparmadı. Çeşitli İslam ülkelerine, Avrupa ve Amerika’ya seyahatlerde bulundu. İran’da Humeyni, Pakistan’da Mevdudi ile tanıştı. Esed rejimine karşı Sünni İslami muhalefetin en önemli teşkilatlarından Suriye İslam Cephesi’nin kuruluşunda Adnan Saadettin ve Muhammed Ebu’n Nasr El-Beyanuni gibi hareket önderleriyle beraber öncülük yaptı. Zalim baas rejiminin baskılarını iyice arttırmasıyla Saîd Havvâ silahlı mücadeleye onay verdi. 1982 yılında azgın Suriye yönetiminin yerle bir ederek 30.000 Müslüman’ı katlettiği Hama'daki katliamdan derin bir şekilde etkilenen Saîd Havvâ, hayatının son yıllarında sürekli tedavi gördü. Saîd Havvâ 9 Mart 1989da Ürdün'ün başkenti Amman’da henüz 54 yaşında iken Rahmet-i Rahman’a kavuştu.