Şiir ve Cinayet
Salâh BirselŞiir ve Cinayet Gönderileri
Şiir ve Cinayet kitaplarını, Şiir ve Cinayet sözleri ve alıntılarını, Şiir ve Cinayet yazarlarını, Şiir ve Cinayet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uyku yaşamın olumsuz halidir. Uykuda insan ne gazete okuyabilir, ne yolculuğa çıkabilir, ne de dünyamızı süsleyen budalalarla çan çan eder.
Sayfa 40Kitabı yarım bıraktı
İnsanların çoğu uykuyu gerçek bir dost bellemişlerdir
Gün boyunca sürüp giden savaşlardan yorulanlar, konuşmalardan yenik düşenler onda bulurlar en güvenli sığınağı.
Sayfa 40
Çünkü yaşamın sesine kulak veriyor olmak birçoklarına göre hafifliktir. Ağırbaşlı, oturaklı bir insan sayılmak için ,yaşantılara, canlılığa, tazeliğe ,evet evet neşeye arka dönmek gerekir.
Sayfa 31
Ama burada belki gene geçmiş yıllara dönmek, Erasmus'un su sözünü anmak da gerekecektir:
"Yeryüzünde adı deliye, akılsıza, avanağa
çıkmış olanlardan daha mutlu biri var mıdır?"
Gelgelelim, sorsan bilgeliğe baş keserler de deliliği yerden yere çalarlar.
Peki ama bilgelik de nedir?
Deliliğin kavanoza konmuş bir biçimi değil mi?
Sayfa 19Kitabı okudu
“Alışılmış şeylerden kurtulmayı istemek onları aşağılamak değil, onlarca aldatılmaya boyun eğmemektir.”
Sayfa 101 - Alan W. Watts
Lao Tzu
“Başkasını kandıranlar iyi insan değildir.”
Kısacası, bir yerde, insanların lahana olmadığı unutulmamalı.
Sayfa 103 - İnsanlar ve Lahanalar
Sait faik
“Yalnız Sait’e tel çekip, büyük bir yazar olduğunu duyuralım. O da, her zamanki alçak gönüllüğüyle, öldüğünü filan unutarak: “Sahi mi söylüyorsunuz? Beni sevinçten öldürürsünüz,” desin.”
Sayfa 99
Sait faik
“Olgun berberlerde düşünmekle makas şıkırdaması arasında bir denge vardır. Kötü berber düşünürken ya makas elinde donakalır, yahut da makas ahenksiz şıkırdar.”
Sayfa 99 - Makas Şıkırtıları
Sultan Abdülhamit
“Halkın hakkını kendi hakkı sanan, halkın hakkını halka bir armağan gibi veren, sonra da onu geri almaya kalkışan bir padişahın yaşamı elbet böyle kuruntular içinde geçecektir.”
Sayfa 90 - Mühürlü Yemekler
“Ah şu zorbalar! Mutluluklarının ortasında bile ne kadar zavallıdırlar, güçleri içinde bile ne kadar güçsüzdürler! Onlar, kendilerinin bile akıtmayacağına güven getirmeden, bunca insana gözyaşı döktürmekle ve boynu büküklerden esirgedikleri tatlı uykuya kendileri de kavuşamayacak olmakla gerçekten acınacak durumdadırlar.”
Sayfa 89 - Chateaubriand
Peki ama bilgelik de nedir?
Deliliğin kavanoza konmuş bir biçimi değil mi?