Sinoplu Filozof Diogenes

Kolektif

Sinoplu Filozof Diogenes Gönderileri

Sinoplu Filozof Diogenes kitaplarını, Sinoplu Filozof Diogenes sözleri ve alıntılarını, Sinoplu Filozof Diogenes yazarlarını, Sinoplu Filozof Diogenes yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazın tuttuğu orucun, kışın aldığı abdestin tadına doyamamış :D
İnsanların istemeye değer buldukları insanın asli yapısına ait olmadıkları, dolayısıyla istenmeye değer olmadıkları ilkesiyle yaşamını sürdürmüş. Sade bir yaşam sürmeyi yeğlemiş. Ama sadelikten anladığı bugün bizim anlayışımızı çok zorlayacak nitelikle. Kimilerine göre aynı zamanda içine girip uyuduğu iki kat bir harmanisi, içine yiyeceklerini koyduğu bir heybesinden başka bir şeyi yokmuş. Bir evi de olmadığından kahvaltı etmek, uyumak ya da konuşmak için özel bir yer aramaz, ihtiyaç duyduğu şeyi, herhangi bir yerde yaparak yaşarmış. Yaşlılık zamanında bir de baston edinmiş. Bütün malı mülkü bundan ibaretmiş. Bir ev olarak bulduğu da eski bir fıçıdan ibaretmiş. Böylesi bir yaşamda gereksinim duyduğundan fazlasını istememek için de yazın kızgın kumda yuvarlanmak, kışın da heykelleri kucaklamak gibi alıştırmalar yaparmış.
Sayfa 120 - Türkiye Felsefe KurumuKitabı okudu
Felsefe boş bir retorik değildir, yaşama eylemliliğidir.
Sayfa 116 - Türkiye Felsefe KurumuKitabı okudu
Reklam
Delilik, Diogenes ve Sokrates
Toplumu dışlanan/yasaklanan olgulardan yola çıkarak ele alan ve bu nedenle delilik meselesini irdeleyen Foucault, toplumsal işleyişin temel zorunluluklarıyla ilişki halinde olan evrensel ve genel bir deli statüsünden söz eder. Bu deliyi bizzat toplumun genel yapısı üretmektedir. Bir kapatma ve dışlama mekanizması olarak işleyen her toplumda "kısıtlamalar sistemine boyun eğmeyecek bazı kişiler her zaman olacaktır ve basit bir nedenle, kısıtlayıcı bir sistemin fiilen kısıtlayıcı bir sistem olması için, insanların her zaman kaçma eğilimi gösterecekleri şekilde olması gerekir." Böylece bütün toplumlar normal statüde olan insanların söyleyemeyeceği hakikatleri söyletecek deliler, soytarılar, sapkınlar, marjinaller yaratagelmiştir. Ancak delinin özel konumu, toplumun dört dışlama mekanizması tarafından dışlanmış olmasıdır; bunlar ekonomik üretimden ya da çalışma hayatından dışlama, aile sisteminden dışlama, söylem ya da sembol üretme sisteminden dışlama, oyundan dışlamadır. "Bir toplumda hem üretimden, hem aileden, hem söylemden, hem de oyundan dışlanmış bireyler kabaca 'deli' diye adlandırılır." Diogenes böyledir; çalışmaz, evlenmemiştir, toplumsal hayatın dışındadır ve sözleriyle, yaşamıyla alay konusudur; bu nedenle çok da tehlikeli olmamıştır. Oysa Sokrates tehlikelidir; çünkü bütün dışlama mekanizmaları tarafından dışlanamamıştır, sözleri gençler tarafından ciddiye alınmaktadır. Her ne kadar Sokrates'e deli ya da soytarı diye bakanların sayısı az olmasa da, Atina meclisi Sokrates'i ölüme mahkum ederek gençlerden uzak tutabilmiştir.
Sayfa 85 - Türkiye Felsefe KurumuKitabı okudu
Kynikler ve Diogenes
Kynikler konuşmalarını küçük bir topluluk içinde değil de kalabalıkta, söz gelişi bir tiyatroda, agorada, ziyafet için toplanılan yerlerde, atletizm yarışmalarında vaaz veriyormuşçasına yaparlar. Bunun nedeni yaşam tarzına dair felsefi temaları popüler kılmak ve felsefeyle uğraşan seçkinler dışındaki insanların da felsefi konulara ilgi duymalarını sağlamaktır. İsthmia Festivali'nde (Antik Yunan'da olimpiyatlardan bir yıl önce ve bir yıl sonra yapılan yarışlar) olanlara dair bir tanıklık hem eleştirel vaazlar hem de skandala yol açan davranışlar bakımından iyi bir örnektir: Diogenes, yarışlar bittikten sonra, kazanan bir atlet gibi başında bir zafer tacıyla ortaya çıkar; bu olayın ardından da tacı birbiriyle kavga eden iki attan üstün gelenin başına takar. Şunu göstermek istemektedir: Tacın verilmesinin nedeni ahlaki bir zafer kazanmış olmaksa, arzularına ve tutkularına galip gelerek yoksul bir yaşam süren kendisi büyük bir zafer kazanmıştır; yok eğer fiziki güç üstünlüğü sağlayanlara taç takılıyorsa, ata da taç takmak gerekmektedir. Başka bir örnek, yemek yenilen yerde diğer bedensel ihtiyaçları (mastürbasyon yapmak, işemek vb.) gidermektir.
Sayfa 82 - Türkiye Felsefe KurumuKitabı okudu
Diogenes'in mezar taşında yazılı şu sözler onun yaşam pratiğini özetler niteliktedir: "Zaman içinde tunç da eskir, ama senin şanın bozulmadan kalacak, Diogenes, çünkü kendine yeterek yaşamayı, ölümlülere bir tek sen öğrettin ve kolay yaşam yolunu gösterdin."
Sayfa 82 - Türkiye Felsefe KurumuKitabı okudu
Yasa ile hakikat arasındaki ilişki güvenilmezdir. Sokrates'in ölüme mahkum edilmesi yasalara uygundur ama adil değildir. Bu nedenle Sokrates'in takipçilerinden Kynikler yasaları (nomoi) ve uygarlığı (polis) sorun olarak göreceklerdir.
Sayfa 81 - Türkiye Felsefe KurumuKitabı okudu
Reklam
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.