Sır'ın çalgıcısını anlıyorsunuz. Öylesine kökünden, dibiı, den gelme bir anlama biçimi ki bu sizin gözünüzde, yazarın bu kadarına erişemeyeceğine kalıbınızı basabilirsiniz. Birkaç yıl önce, Valery'nin Defterler'inden birinde, Ego'da rastladığınız, 1939'da kağıda düştüğü, ama bir konser çıkışında Mallarme'ye açtığına bakılırsa, gençlik döneminde kıvılcımı çakmış bir sorun, "kullanılmayan yetenek" konusu Sır'daki çalgıcıda işlenen duruşa ele eldiven gibi uyuyor. O gün bu gün, yetkin şiirler yazan, ama onları herkesten esirgeyen, yayımlamayı, okutınayı yadsıyan birini kafanızda kurma saplantısından kurtulamamışsınız.