Türkler, zaptettikleri halkların kurum ve yer yer kültürlerini kabul etmekte hiç sakınca görmüyorlar. Sadece başkasının kurum ve örgütlerini almakla da kalmıyorlar; aynı zamanda bunları sık sık değiştirebiliyorlar, önemli bir saptamadır.
Osmanlı topraklarında, Nakşibendi, Kadiri ve diğer tüm tarikatların ya Kürtler tarafından kurulduğu ya da ithal edildiği saptamamızla tutarlıdır, Türklerde, din, bir politik amaca bağlı oluyordu.