İkimiz ağaçla toprak gibiyiz
ayrılınca kuruyan
sarılınca yeşeren
ikimiz ateşle rüzgar gibiyiz
estikçe tutuşan
dindikçe sönen
ikimiz ışıkla pervane gibiyiz
birimiz ışıldadıkça
diğeri etrafında dönder durmadan,
birimiz söndükçe
diğeri kaybolan
ikimiz çiçekle kelebek gibiyiz
birimiz birine hayat verirken
diğeri ona rengini verir
ikimiz dere ve yatağı gibiyiz
anlatılmaz uyumlu
biri olmadan diğeri anlamsızlaşan
ikimiz ayla güneş gibiyiz
birbirimizden kalanla kendimize başlarız.
gitti, ondan kalanla kuşanıp
yeni düştü içime,
daha küçücük bir diken
büyüyecek, çirkinleşecek
kötü kokulu dikenler açacak
kalbimi yurt edinmiş hüzün..