Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Siyaset Üzerine

Baruch Spinoza

Siyaset Üzerine Gönderileri

Siyaset Üzerine kitaplarını, Siyaset Üzerine sözleri ve alıntılarını, Siyaset Üzerine yazarlarını, Siyaset Üzerine yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Devlet hesabına kurulmuş tüm üniversiteler zihni geliştirmekten çok koşullandırmak için açılmışlardır. Oysa özgür bir cumhuriyette bilimleri ve sanatları geliştirmenin en iyi yolu herkese kendi parasıyla ve ünden yoksun kalmak pahasına öğrenim yapmak özgürlüğünü tanımaktır.
Sayfa 51
Bütün bu kötülükler, tüm mutluluk ve mutsuzluğumuzun yalnızca bir şeye, sevgimizi yönelttiğimiz nesnenin niteliğine bağlı olmasından kaynaklanıyor gibi görünüyor. Çünkü bir şey sevilmediği zaman, eğer o yok olacak olursa hiçbir çatışmaya, hiçbir mutsuzluğa neden olmaz. Ona başka biri sahip olacak olursa hiçbir kıskançlığa, hiçbir korkuya, nefret ve kısacası zi- hinde hiçbir karışıklığa neden olmaz. Söz konusu karışıklıkların nedeni, yok olabilen şeylere duyulan sevgidir. Fakat ebedi ve sonsuz bir şeyin sevgisi, zihni katıksız mutlulukla besler ve onu her türlü acıdan arındırır. Bu yüzden ebedi ve sonsuz sevgi çok çekicidir ve tüm gücümüzle araştırılmalıdır
Sayfa 105 - Çeviri :Afşar Timuçin
Reklam
Soruyorum, hiçbir suç işlememiş ve kötülük etmemiş olan kişilerin, yalnızca aydın olmalarından dolayı düşman muamelesi görmelerinden ve öldürülmelerinden ve kötüleri titretmesi gereken idam sehpasının, hoşgörü ve erdemin en yüce örneklerinin akla gelen her türlü alçaklık belirtisiyle halka teşhir edildiği bir alan olmasından daha acı ne bulunabilir? Kendisinin dürüst olduğunu bilen kişi, bir cani gibi öldürül mekten korkmaz, hiçbir cezadan da çekinmez. Herhangi bir yuz kızartıcı davranıştan dolayı vicdanı sızlamamaktadır. İyi bu amaç uğruna ölmenin ceza değil onur sayılacağını, özgürlük uğruna ölmenin ise en büyük görkem olduğunu düşünür
Sayfa 96 - Çeviri :Afşar Timuçin
Hiç kimse doğal olarak Tanrı'ya itaat borcu olduğunu bilmez.
Sayfa 85 - Çeviri :Afşar Timuçin
demokrasi, bir devlet içinde özgürlüğün yararlarını göstermek amacına en yatkın olan yönetimdir.
Sayfa 81 - Çeviri :Afşar Timuçin
IV- Kadınlar doğaları gereği mi, yoksa toplumsal olarak mı erkeklerin yetkisi altındadırlar gibi bir soru sorulabilir. Toplumsal olarak bu durumdaysalar hiçbir neden bizi kadınları yönetimin dışında tutmaya zorlayamaz. Gene de deneye başvuracak olursak bu durumun onların zayıflığından geldiğini görürüz. Dünyanın hiçbir yerinde erkekler ve kadınlar birlikte egemen olmadılar. Erkeklerin ve kadınların bulunduğu her yerde erkeklerin egemen olduğunu, kadınlarınsa yönetildiklerini görüyoruz, böylece iki cins uyumlu bir biçimde yaşamaktadır. (...) Ayrıca iki cinsin eşit ölçüde egemen olması, hele erkeklerin kadınlar tarafından yönetilmesi olanaksızdır. Üstelik insan duygularını göz önünde tutarsak, erkeklerin kadınlara duydukları aşkın genellikle cinsel istek dışında kökeni bulunmadığını, erkeklerin kadınların zihinsel niteliklerini ve bilgeliklerini güzellikleri kadar önemsemediklerini, sevdikleri kadınların kendilerinden başkalarını da beğenmesine katlanamadıklarını düşünürsek barışa büyük zarar vermeden ekeklerle kadınların eşit ölçüde egemen olmalarının sağlanamayacağını kolayca görebiliriz.
Sayfa 70 - 71 Çeviri :Afşar Timuçin
Reklam
Ama insanları öyle yönetmek gerekir ki yönetilmekte olduklarına değil de, kendi özgür iradeleriyle ve kişiliklerine uygun bir biçimde yaşadıklarına inansınlar. Demek ki insanları yalnızca özgürlük aşkıyla, varlıklarını çoğaltmak isteğiyle ve İtibarlı yerlere yükselme umuduyla çekip çevirmek gerekir. Gerçekte heykeller, zafer alayları ve onur verici öbür şeyler özgürlük işaretlerinden çok kölelik işaretleridir. İyi davranışlarından ötürü özgür insanlara değil, kölelere ödül dağıtılır
Sayfa 65 - Çeviri :Afşar Timuçin
İnsanlar barış sayesinde bir kere korkudan kurtuldular mıydı, daha önce uygar ve insancıl kişiler olsalar da yavaş yavaş vahşi ve barbar kişiler durumuna gelirler ve bu yüzden gevşekliğe ve tembelliğe düşerler. Birbirlerine artık erdemle değil gösterişle ve bollukla üstün gelmeye çalışırlar, yurtlarının törelerini tiksintiyle karşılamaya ve yabancıların törelerini benimsemeye başlarlar, yani köleleşmeye başlarlar
Sayfa 63 - 64 Çeviri :Afşar Timuçin
,,, her kişi başkasının çıkarını ancak kendi çıkarına katkısı olacağına inandığı zaman savunmakta olduğundan, işleri öyle düzenlemek gerekir ki devlet görevini üstlenenler ortak esenliği özenle gözettiklerinde kendi çıkarlarına da en iyi biçimde hizmet etmiş olsunlar.
Sayfa 36 - Çeviri :Afşar Timuçin
Ben kendim için hangi yaşam tarzının daha iyi olduğunu anlamak zorundayım. … Çoğunluğun ardına düştüğü şeyler, varlığımızın sürdürülmesine yardımcı olmaktan çok engel olurlar ve çoğu kez onlara sahip olamayanların yıkımlarına neden olurlar. Onlar tarafından sahip olunanların ise her zaman yıkımlarına neden olurlar. Zenginlikleri için ölünceye dek acı çekmiş birçok insan vardır. Para kazanmak için kendilerini öylesine çok tehlikeye atmış, sonunda aptallıklarının cezasını canlarıyla ödemiş insanlar vardır. Ün kazanmak için ya da ününü korumak için insanların kendilerini en sefil acılara maruz bıraktıkları durumlar da az değildir. Sonuç olarak, duyusal zevke düşkünlükleri yüzünden zamansız ölen sayısız insan olmuştur. Bütün bu kötülükler; tüm mutluluk ve mutsuzluğumuzun yalnızca bir şeye, sevgimizi yönelttiğimiz nesnenin niteliğine bağlı olmasından kaynaklanıyor gibi görünüyor. Çünkü bir şey sevilmediği [veya önemsenmediği] zaman, eğer o yok olacak olursa hiçbir çatışmaya, hiçbir mutsuzluğa neden olmaz. Ona başka biri sahip olacak olursa hiçbir kıskançlığa, korkuya, nefret ve kısacası zihinde hiçbir karışıklığa neden olmaz. Söz konusu karışıklıkların nedeni, yok olabilen şeylere duyulan [aşırı] sevgidir. … Para, duyusal zevk ya da şan peşinde koşmanın, başka şeylerin araçları olarak değil, yalnızca kendileri için peşlerine düşüldüğü zaman zararlı olduğunu anlamaya başladım.
540 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.