Suffa Meclisleri

Siyer Dersleri

Muhammed Emin Yıldırım

Siyer Dersleri Gönderileri

Siyer Dersleri kitaplarını, Siyer Dersleri sözleri ve alıntılarını, Siyer Dersleri yazarlarını, Siyer Dersleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vusülsüzlüğümüz usulsüzlüğümüzdendir. Bugün bizim önümüzde duran İslam’ın o muazzam ilim mirasından hakkıyla istifade edememizin temelinde yatan en önemli sebep; tüm ilmi disiplinlerde bu çağın insanının aklını ikna, kalbini ise tatmin edecek ve eldeki mevcut birikimden hakkıyla istifade etmenin yollarını gösterecek usûl kitaplarından mahrum olmamızdır.
Hz. İbrâhim'in (as) onları o 1ssız vadide biraz yiyecek ve bir kırba su ile tek başlarına bırakıp gitmesi ile Hz. Hacer, bir teslimiyet kahramanı olarak o zaman küçük iki tepe olan Safâ ile Merve arasında koşup su aramaya, acaba gelen geçen olur mu diye bakınmaya başlamıştı. Hz. Hacer, bütün bir insanlığa ders vermeye: “Kul gayret etmeli ki Allah (cc) rahmet etsin!” mesajını duyurmaya koyulmuştu. O, ne oturup ağlamış ne de gökten inecek sofralar beklemişti. O, Hz. İbrâhim'den teslimiyetin ne anlama geldiğini çok iyi öğrenmişti. Allah'ın yardımının, kulun çabasına bağlı olduğunun çok iyi bilincindeydi. O hâlde beşer olarak elinden ne geliyorsa onu yapmalıydı. O da yaptı; koştu, koştu, koştu...
Sayfa 239 - Siyer Yayınları 8. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Reklam
Hz. Peygamber (sas) dönemindeki isimlerin de aynen böyle anlaşılması gerekir. O dönemde yaşayan, İslâm'a düşmanca tavırlar takınan ve küfür üzere ölen nice isimler, birer prototipti. Hiç kimse Ebü Leheb'in, Ebü Cehil'in, Âs b. Vâil'in, Velid b. Muğire'nin ve diğerlerinin sadece birer tarihi şahsiyet olduğunu iddia edemez. Bugün de adları, renkleri ve dilleri birbirine uymasa da aynı tavırları gösteren onlarca isim etrafımızda vardır. Şairin dediği gibi: “Ebû Leheb ölmedi, Ebû Cehil kıtalar dolaşıyor!” El-Hak bu böyledir. On dört asır önce yaşamış bu ibret şahısları aratmayacak tarzda İslâm'ın sesini ve sedasını kısmaya çalışan; Müslümanlara yaşadıkları topraklar üzerinde her türlü zulmü, işkenceyi, baskıyı, hatta öldürmeyi reva gören çağın Ebû Lehebleri, Ebû Cehilleri hiçbir zaman eksik olmayacaklardır.
Sayfa 133 - Siyer Yayınları 8. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Mekke'nin o zorlu günlerinde aklında ümmeti, hicret yollarında aklında ümmeti, Bedir'in meydanında aklında ümmeti, Uhud'un yamaçlarında kan-revan içerisinde olduğu zaman bile aklında ümmeti, Hendek'te açlıktan karnına iki taş bağladığı zaman bile aklında ümmeti, Hudeybiye'de düşmanın o ağır tavırlarına karşı sabrederken bile aklında ümmeti, Veda Haccı'nda attığı her adımda aklında ümmeti, Arafat'ta, Müzdelife'de saatler süren secdelerde aklında ve dilinde hep ümmeti, vefat edeceği anlarda Âişe annemizin göğsüne başını koyduğu zamanlarda bile aklında ümmeti, ümmeti...
Sayfa 32 - Siyer Yayınları 8. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
İslâm medeniyetinin kadim bir geçmişi olduğu için Müslümanlar geleceklerini inşâ etme adına her daim geçmişlerine müracaat etmek zorundadırlar. Asr-ı Saâdet dediğimiz bu büyük medeniyetin neşet ettiği zaman dilimi tüm Müslümanların asli kökleridir. Böyle olduğu için Müslümanlar “ İstikbalimiz köklerimizdedir. ” deyip kökleri ile olan bağı canlı tutmalı ve her daim ilhamlarını oradan almalıdırlar. Oraya yaslanmadan bir şeyler olmayacağını çok iyi fark etmelidirler. Çünkü bahse konu olan İslâm ise neşet ettiği ve en doğru bir şekilde yaşandığı dönem, tüm Müslümanlar için varılması hedeflenen bir gaye olmalıdır.
Sayfa 29 - Siyer Yayınları 8. Baskı Ekim 2022Kitabı okudu
Reklam
868 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.