Kitap altı yedişer sayfalık birçok hikayeden oluşuyor. Bunlar bir hikayeden ziyade; bazen bir yerde oturup gözlem yaparcasına, bazen de bir bilinç akışı şeklinde okuyucuya aktarılan yazılar.
Yazar anlattığı konuya özgü kelimelerle diyalog, gözlem ve iç konuşmaya dayalı bir anlatım tarzı benimsemiş. Bir yandan insanı derinlemesine incelerken diğer yandan zaman ve mekan betimlemeleriyle farklı bir tarz oluşturuyor.
Kınalı, İmroz, Yassıada, Sivriada ve Burgazada'daki insanların günlük hayatlarındaki küçük detayların öyküleştirildiği bu eseri okurken Mercan ustayla, Barba Vasili ile, Apollo ile, Ali Çavuşla, dondurmacının çırağıyla tanışma isteği duyuyorsunuz.