Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sonsuzluk ve Bir Günlük

Petros Markaris

Sonsuzluk ve Bir Günlük Gönderileri

Sonsuzluk ve Bir Günlük kitaplarını, Sonsuzluk ve Bir Günlük sözleri ve alıntılarını, Sonsuzluk ve Bir Günlük yazarlarını, Sonsuzluk ve Bir Günlük yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
17 Haziran 1996, Pazartesi
Karısının günlükteki sözleriyle diyalog ve karısının bir dileği duyulur: Yaşadıkları günün hiç bitmemesi, yarının da bugün gibi olmasını dilemektedir. "Yarın nedir?" diye sorar karısına A. Karısı "Kim bilir?" diye cevap verir, "Yarın belki de sonsuzluk ve bir gündür."
Sayfa 64 - İstos YayınKitabı okudu
“Görüyor musun?” dedim yönetmenlik okuma hayalleri kuran ve bu kadar saattir telefonda ne konuştuğumuza anlam veremeyen kızıma. “Sanatın kahve eşliğinde sohbet olduğunu sanmayasın. Köpek gibi çalışmaktır sanat.”
Sayfa 89 - İstos
Reklam
Eleni
Biliyorum bir gün gideceksin. Gözlerinde uzak rüzgârlar esiyor. Ama bugün, bugünü bana ver, sanki son günmüş gibi.
Sonsuzluk ve Bir Günlük
Sonsuzluk ve Bir Günlük
“….seni dünden daha çok seviyorum ama yarından daha az…”
“İnsan her an yeniden doğmaya hazır olmalıymış ! Nerden başlayacağını bilmezse bile…”
“… Yarın ne kadar sürer Anna ? Sonsuzluk ve bir gün …”
Reklam
“ yakında o büyük yolculuğa çıkacaksın ,,, limanlar , bütün dünya …”
184 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sonsuzluk ve bir günlük bir filmin günlüğü. Filmin senaryo aşamasında yazar Petros Markaris ve Theodoros Angelopulos arasında geçen çatışmaları, sevinçleri ve bir filmi ortaya çıkarırken çektikleri sancıları okuyorsunuz. Her bir araya gelip çalıştıkları günün sonrasında olanları gün gün kaydetmiş Markaris. Daha evvel filmi dört defa izlemiş ve bir çok sahnesini hatırlayan biri olarak çok büyük keyif aldım. O sahnelerin nasıl ortaya çıktığı, bir önceki versiyonunda nasıl hayal ettiklerini ve hangi duygularla ne anlatmak istediklerini okumak benim için çok değerliydi. Filmi zaten baştan sona sahneleri, diyalogları ve hatta müziği ile birlikte çok seviyordum bu nedenle bu günlüğü de gördüğüm günden beri okumak istiyordum. Bitirdikten sonra sanki zihnimde bir çember tamamlanmış gibi hissettim. Okumadan evvel filmi izlerseniz sizin için daha anlamlı olabilir. Ben şimdi bu günlükten edindiğim bilgilerle bir kez daha izlemek istiyorum. Keşke sevdiğimiz tüm filmlerin böyle bir çalışması olsa. Yapım aşamasını, çekilirken yaşadıkları ilğinç anıları yanı perdenin arkasında olanları okuyabileceğimiz bir kaynak olsa. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Sonsuzluk ve Bir Günlük
Sonsuzluk ve Bir GünlükPetros Markaris · İstos Yayınları · 201425 okunma
"Çehov ne demiş biliyor musun? Asıl zorluk, fazlalık oldukları zaman bir metindeki güzel kısımları atabilmektir" dedim. "Güzel olmayan kısımları zaten çıkarmak kolaydır."
Reklam
"Zaman nedir?" diye sorar çocuk. "Zaman, deniz kenarında beştaş oynayan bir çocuktur."
"dünyanın hareket etmediğini kanıtlamaya kesinlikle kararlı olarak girişeceğiz! Ve ancak bu yolda başarısızlığa uğradığımızda, umarsız bir yenilgiyle karşılaşıp yaralarımızı yalamaya koyulduğumuzda, düşünülebilecek en büyük üzüntüyü yaşarken, yoksa her şeye rağmen haklımıydık, yoksa dünya dönüyor mu, diye sormaya başlayacağız."
Fakat sahnedeki en büyüleyici şey ise Şair'in kendisi: Otobüse biner, Ufaklık'la beraber oturan A'yı görür ve A'ya Solomos'un Parlak Gün şiirini okur: Parlak güneşin habercisiydi Şafağın son serin yıldızı Ne bulut aşıyordu ne de sis Gökyüzünün hiçbir yerini Oradan yavaş yavaş esiyordu Tatlı rüzgar, yüzüne doğru Kalbinin ta içinden konuşur gibi: Hayat tatlıdır ve... Şair son dizeyi söylemez: "... kapkaradır ölüm." Unutmuş gibi yapar ve tekrarlar: "Hayat tatlıdır..." Dizeyi tamamlamadan inmeye doğru yöneldiğinde A arkasından seslenir: "Söylesene, yarın ne kadar sürer?" İkimiz de büyülenmiş vaziyetteydik, çünkü otobüs sahnesi belki de senaryonun en iyi sahnesi olmuştu.
"Dün sen gittikten sonra Vivaldi'nin iki mandolin için konçertosunu dinledim" dedi (Hala bilmeyenler varsa, bu Theo'nun en sevdiği parçadır), "Konçerto bittiğinde, yan evlerden birinde -hangisiydi anlamadım- aynı parçanın çaldığını işittim. Sanki benimle konuşuyormuş gibiydi. Birden aklıma bir fikir geldi. İhtiyar Adam sabahları uyandığında bir müzik koyar. Civar evlerden birinde de aynı müzik işitilir. Her gün neredeyse aynı şey tekrarlanır. Bazen o, bazen başkasının başlatmasıyla. Yani biri müziği koyar, İhtiyar da ona cevap verir." Fikir hoşuma gitti. Çünkü bu, hiçbir zaman doğrudan iletişim kurmamış iki kişinin özgün diyaloğu gibiydi. İhtiyarın yalnızlığını ve daha sonra Ufaklık'la kuracağı ilişkiyi açıklayabilecek bir buluştu.
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.