"Güven ve tehlike birbirlerine sımsıkı bağlıdır. Etrafımızı saran tehlikelere göğüs germek ve onlara etkin bir şekilde tepki verebilmek için bu işleri yapan idarelere güvenimizin olması gerekir".
Aile bir kurum olarak kadınları küçük sevgili kölelere, erkekleri de esas geçimi sağlayan mutsuz emir kullarına dönüştürdüğü sürece başarılı evlilik çözümlenmesi olanaksız bir sorun halinde kalacaktır...
Kendimizi içinde bulduğumuz
toplumsal bağlamlar hepimizi etkilese
de, davranışlarımız yalnızca bu
bağlamlar tarafından belirlenmemektedir. Bizler, kendi bireyliğimize sahibiz
ve onu yaratırız. Toplumun bizi nasıl
yönlendirdiği ile bizim kendimizi nasıl
gerçekleştirdiğimiz arasındaki bağlanüları incelemek sosyolojinin işidir. Bizim
etkinliklerimizi hem çevremizdeki toplumsal dünyayı yapılaştırır -biçimlendirir- hem de yanı zamanda bu toplumsal dünya tarafından yapılaştırılır.
“Ömür boyu” sürecek bir evlilik yaptıklarına inananların birçoğu, eşlerden birinin ölümünden kaynaklanan bitmiş evliliklerde olduğundan çok daha erken yaşlarda kendilerini yalnız yaşarken buluveriyor.