Spinoza'ya göre, insanlar, zorunlu olarak, daima, tutkulara tabidirler. Bu tabiyet hem Doğa hem de doğamız gereğidir.
Çünkü bizler, duygulandırılmaksızın duygulanamayız.
Bedenimiz olmadan yaşayamayız. Bu anlamda, bedenimizin affectioları olmadan duyamayız; duy(g)usuz kalırız. Bu da demektir ki, biz önce maruz kalmadan arz edemeyiz ve arzu edemeyiz. Bu daima böyledir ve zorunlu olarak böyledir.