Yalnızlık hiç de tanrısal değil, görkemli değil. O yalnızca geçmişle gelecek, ölümle yaşam arasında kocaman bir karanlık nokta. Geçmişi ve geleceği olmayan, ölümle yaşam arasında irinli bir leke yalnızlık denilen.
...zulüm bırakmadı peşimizi hiç
biz gittik o buldu izimizi
konar göçer olduk yedi iklimde
tanığımızdır dağlar taşlar
yalnız bir öfke ışıltısı kaldı
gözlerimizin yorgun sularında
yaşamak bir inat oldu artık
yaşamak bir direnme oldu zulme...
....
Sayfa 63 - dost kitabevi eylül 1987 dördüncü basımdanKitabı okudu
...dünyanın cesur ulusları yoktu, cesur insanları vardı
onlar, bu ihtiyar cadının maskesini parçalamak
ve yeryüzü denilen cenneti bize sunmak istediler
bütün ömürleri bu kavgayla geçti
ne adları vardı onların, ne ulusları
ne dinleri, ne de anıtları
ama biz onlar için ölüm fermanları hazırlayıp
görkemli mangalar kurduk
savaşlar açtık peşpeşe
kentleri ele geçirip
vahşi bir hayvan gibi avladık onları
nerde görülseler kurşuna dizdik
biz cellattık
ve tarih suratımıza tükürürken
bir kez bile bağışlanmayı istemedi onlar....
Sayfa 29 - dost kitabevi eylül 1987 dördüncü basımdanKitabı okudu
Oysa bütün köprüler yakılmalı ayrılıklar vakti
Ve herhangi bir şeyle eşit olmaksızın
Yollara düşmeli habersiz ve sessiz
Çürük bir diş gibi kanırtıp kentleri
Dünyanın ağzını kanlar içinde bırakmalı