Öne Çıkan Sürgün kitaplarını, öne çıkan Sürgün sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sürgün yazarlarını, öne çıkan Sürgün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sabaha karşı Beyrut göründü."
diye başladı sürgünümüz Yüzbaşı emeklisi Hilmi Bey'in romanı. Öyküyü baştan az çok bildiğim için şöyle düşündüm: "Keşke Beyrut gibi deniz kenarı ve hareketli bir kent yerine sakin bir iç şehre sürülseymişsin Hilmi Bey. Şimdi aklına hep İstanbul gelecek." Nitekim çok geçmeden Hilmi Bey beni
Zaten, sevdiğimiz kadını düşündüğümüz zaman, şayet o bize güzel bulduğumuz, arzu çektiğimiz yerleri ile fizik tarafından kendisini arz ediyor, yalnız cismini arattırıyor, bir manken gibi vuzuhlu¹ bir şekil alıyorsa bu, bir aşk sayılamaz. Aşk derecesinde sevdiğimizi buğulara karışmış yarı vücut, yarı ruh, “cezbe" halinde görürüz; onu katı bir madde, ele avuca sığar bir cevher şekline bir türlü sokamayız. Üzerinde durup, "Burası güzel, şurası kusurlu; şu huyu fena, bu tarafı iyi!" gibi tavsiflerle² akademik ve moral herhangi bir tetkikten geçirmek asıl âşığın işi değildir; asıl âşık ne ötesini ne berisini ne umumi heyetini³ ne manevî hayatını sever, sevgilisini sevmeyi, bu haleti sever.
...o, kadınları hasta ve çocuk yerine koyup acıyarak, daima erkek yardımına muhtaç bilerek seven erkeklerdendi. Halbuki kadınlar bu yaradılıştaki erkeklerden uzun müddet hazetmezler, onlara bağlanamazlar, âşık olamazlar.