Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrıların Öyküsü

Derman Bayladı

Sayfa Sayısına Göre Tanrıların Öyküsü Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Tanrıların Öyküsü sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Tanrıların Öyküsü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kronos, kız erkek ayırt etmeden Rhea'nın doğurduğu bütün çocukları yutar. Rhea son olarak Zeus'u getirir dünyaya. Bakar ki en küçük oğlu da kardeşleriyle aynı yazgıyı paylaşacak, yavrusunu korusunlar diye annesi Gaia ile babası Uranos'a yalvarır. Kızının yalvarmalarına dayanamayan Toprak Ana, torununu Girit'teki İda Dağı'nda bir mağaraya saklar. Koca bir taşı bezlere sarıp, doğan en küçük çocuğu diye Kronos'a yutturur.
Rhea ya da Kybele
Ad olarak değişik görünseler de aynı kişiliği temsil eder bu iki tanrıça. Rhea, Anadolulu tanrıça Kybele’nin Yunan tanrılar dünyasında aldığı addır.
Sayfa 22 - Say
Reklam
İlginç
Döllenmeyle doğum arasındaki dokuz aylık süre nedeniyle yeni bir yaratığın dünyaya gelişinde erkeğin rolünü kavrayamayan ilkel insan, yaratıcılığı kadına vermekteydi doğrudan doğruya. Çünkü dokuz ay süresince karnı durmadan büyüyen ve ardından da bir yeni canlıya yaşam veren kadındır.
Sayfa 23 - Say yayınları
Topraktan yoğrulma, yaşam ruhu üflenmesi
Titan Iape­tos'un oğlu Prometheus yağmur suyuyla toprağı karıştırarak tanrı suretinde insanı yaratır. Başka anlatımlara göre, Minerva (Athena), Promethe­us'un bu yapıtının güzelliğine hayran olarak bu ruhsuz göv­deye yaşam soluğu üflemiş (...) Zeus öfkesini Prometheus'un kolladığı insana yöneltir bu kez. Demirci tanrı Hephaistos'a, bir parça toprağı suyla karıştırarak bir kadın yapmasını söyler. Athena bu kadına el iş­lerini öğretir, Aphrodite arzularla doldurur onun yüreğini, Hermes de yalan dolanlarla donatır içini. Bu da insanın ikin­ci yaratılışıdır.
Zeus
Zeus, evrenin efendisidir.Bütün yaratıcıların hakanı, ne kadar tanrı varsa hepsinin de başbuğudur.
Sayfa 27 - Say
Kibele ile Attis
Kybele'nin en ünlü öyküsü, onun Attis'le olan aşkıdır. Çok güzel bir delikanlıdır Attis. Kybele, kendi tapınağının bakımını bu güzel Phrygialıya emanet etmiştir. Ama bir de koşulu vardır: Attis tanrıçaya verdiği bakir kalma sözünden dönmeyecektir. Ne var ki bir ölümlüye sevdalanır güzel delikanlı ve ça­buk unutur verdiği sözü. Düğün töreni sırasında tanrıça Kybele de gelerek konuklar arasına karışır. Tanrıçayı gören Attis verdiği sözü hatırlar ve derin bir vicdan azabı ya da bu­nalım sonucu erkeklik organını keser. Attis'in toprağa akan kanlarından menekşeler biter. Delikanlı bununla da yetin­mez; tam kendini asacaktır ki eski sevgilisine acıyan tanrıça onu bir çam ağacına dönüştürür. Çam kozalağı Attis'in sim­gesiymiş.
Reklam
Perşembe Zeus günü imiş
Zeus, Latin mitolojisine Jupiter adıyla geçmiştir. Romalılar haftanın beşinci gününe onun adını vermişlerdi (Jovis dies). Fransızca "Jeudi", İtalyanca "Giovedi", İspanyolca "Jueves" sözcükleri latincede 'jüpiter günü' anlamına gelen "jovis dies" den türemiştir. Biz bu güne perşembe diyoruz.
Sayfa 31 - Say yayınları
Tüm ilkçağlar boyunca ululanan Toprak Ana, değişik bir kavramla ama özde aynı olarak Hıristiyanlıkta da sürdürü­yor etkisini; Meryem'in kişiliğinde yine Tanrı Anası sıfatıyla.
Tüm ilkçağlar boyunca ululanan Toprak Ana (Rhea ya da Kybele), değişik bir kavramla ama özde aynı olarak Hristiyanlıkta da sürdürüyor etkisini; Meryem'in kişiliğinde yine Tanrı Anası sıfatıyla.
Zeus, Latin mitolojisine Iupiter (Jüpiter) adıyla geçmiştir. Romalılar haftanın beşinci gününe onun adını vermişlerdi (Jovis dies). Latin kökeninden gelme dillerdeki "Jeudi (Fransızca), "Giovedi" ( İtalyanca), "Jueves" (İspanyolca) sözcükleri Latince'de "Jüpiter günü" anlamına gelen "Jovis dies"ten türemedirler. Biz "perşembe" diyoruz bu güne.
Reklam
Hermes ~ Angel, Cebrail, Azrail
Hermes'in sayılamayacak denli çok olan görevlerinden en önemlisi, hiç kuşku yok ki "tanrıların, özellikle de Zeus'un habercisi ve ulağı" olmasıdır. Eski Yunancada Angelos sözcüğü "haberci" anlamına geliyordu. Bu sözcük daha ilerki yüzyıllarda anlam kaymasıyla "ange", "angel" biçimlerinde Batı dillerine girmiştir. "Melek" demek oluyor bu yeni anlamlarıyla. Zaten meleklerin, özellikle de -Batı' da Gabriel denen- Cebrail'in görevi de bir melek olarak Tanrı haberciliği değil midir? Kuran'a göre, İsmail'i -Tevrat'a göre İshak'ı- tam kurban edileceği sırada gökten bir koç indirerek kesilmekten kurta­ran Cebrail'dir, Hermes de altın postlu koçla Phriksos ve Helle'yi kurban edilmekten kurtarmıştı. Hermes kimi kabartmalarda bir koçla birlikte görülür. Zaten "Kriophoros" (koç taşıyan) da denirdi ona. Hermes'in bir başka görevi de ruhları öteki dünyaya götürmekti. Bu görevi dolayısıyla "Psykhopompos" (ruhları götüren) sıfatı verilmişti Hermes'e. Bu niteliğiyle de bir can alan meleğin işlevini görüyor.
Sayfa 106Kitabı okudu
Yazgımız..
Koca bir kayayı yüksek bir tepenin doruğuna çıkarmaktı çarpıldığı ceza. Uflaya puflaya, kan ter içinde ite kaka çıkarı­yordu da onu nitekim. Ama tam doruğa oturtacağı sırada ka­ya paldır küldür yuvarlanıyordu aşağı ve Sisyphos bir kez daha başlıyordu yeniden, bu hiç bitmeyecek görevine.
Sayfa 174Kitabı okudu