Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tanrı`ya Şikayet

Refik Halid Karay

Tanrı`ya Şikayet Hakkında

Tanrı`ya Şikayet konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

"Ulu Tanrı, aman, halimize nazar kıl! Şimdi, bizi bir gün kabul edeceğin 'Cennet' ile 'Cehennem'in işleriyle meşgul olacak sıra değil. Temmuzun ortasındayız; bu, zaten bir netameli aydır. Yeni tabirle -sen âlimsin, elbette manasını bilirsin- radikal bir düzene muhtacız... Sen bunu yapmazsan, sanıyorum ki, harbe hazırlana hazırlana, yere, göğe, denize dinamit, gaz, bomba yığa yığa, pek yakında bizler, bizim küremizi kuyrukluyıldız haline sokup senin yıldızlarına, belki de dosdoğru sana saldırtacağız. İşi o derece azıttık, haberin ola! Hâşâ, elbette bilirsin!" Tanrı'ya Şikâyet, insan canının hiçe sayıldığı, modernleşme adı altındaki ilerlemenin aslında makineleşmeden ibaret olduğu ve bu makinelerin katliam aracına dönüştüğü İkinci Dünya Savaşı yıllarını konu alıyor. Refik Halid Karay, hicivli kalemiyle ve trajik olaylara mizahla yaklaşmadaki başarısıyla okuyucusuna tam bir kara mizah örneği sunuyor. (Tanıtım Bülteninden)
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.Sayfa Sayısı: 224Basım Tarihi: Ekim 2010Yayınevi: İnkilâp Kitabevi
ISBN: 9789751030627Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 36.7
Erkek% 63.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Refik Halid Karay
Refik Halid KarayYazar · 67 kitap
Bolu Mudurnu'dan İstanbul'a göçen Karakayış ailesinden Maliye Başveznedarı Mehmed Halid Bey'in oğlu olarak 15 Mart 1888’de İstanbul’da doğdu. Galatasaray Sultanisi'nde ve Hukuk Mektebi'nde okudu. Maliye Nezareti'nde (Hazine ve Maliye Bakanlığı) memur olarak çalıştı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra gazetecilik ile uğraşmaya başladı. 1909 yılında girdiği Tercüman-ı Hakikat gazetesinde mütercimlik ve muhabirlik yaptı. Fecriâtî topluluğuna katıldı ve "Kirpi" imzasıyla mizah dergisi Kalem'e yazılar yazmaya başladı. Yazıları yüzünden 1913'te önce Sinop'a sürüldü. Daha sonra Çorum, Ankara, ve Bilecik'e gönderildi. İstanbul'a dönünce bir süre Robert Kolej'de Türkçe öğretmenliği yaptı. Posta-Telgraf Umum Müdürlüğü'ne atandı. Bu sırada Hürriyet ve İtilaf Fırkası'na üye oldu, Aydede adlı siyasi mizah dergisini çıkarmaya başladı. İstiklal Savaşı aleyhine yazdığı yazılardan ötürü vatan hainliğiyle suçlandı, Yüzellilikler listesine alındı. Uzun süre yurt dışında, Beyrut ve Halep'te sürgün yaşadı. Mustafa Kemal Atatürk'e yazdığı şiir ve mektuplarla, Yüzellilikler listesindekilerin affedilmesinde önemli rol oynadı. 16 senelik sürgün hayatının ardından 1938 yılının Temmuz ayında yurda döndü. 1948 yılında, Aydede dergisini tekrar yayımlamaya başladı. 18 Temmuz 1965’te İstanbul’da vefat eden Karay, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. Türk Edebiyatındaki Yeri Refik Halid, Türk edebiyatında ilk defa Anadolu'yu tanıtan eserleri ile ismini duyurmuş, yergi ve mizah türündeki yazıları ile de üne kavuşmuştur. Gözleme dayanan eserlerinde, tasvirler, portreler ve benzetmeler kullanarak sade, akıcı dili ve güçlü tekniği ile 20. yüzyıl romancıları arasında seçkin bir yere sahip olmuştur. İstanbul'u bütün renk ve çizgileriyle yansıtarak Türkçeyi ustalıkla kullanan Refik Halid, Türk edebiyatına birçok eser kazandırmıştır. Seyit Kemal Karaalioğlu onu şöyle tarif eder: Refik Halit Karay; «Yeni Lisan» akımının tutunmasında önemli payı bulu­nan, konuşma dilini yazılarında büyük bir ustalıkla uygulayan bir yazardır. Hikâyeleriyle romanlarında renkli bir görgü ve gözlem zenginliği göze çarpar. Ro­manlarında, çoğunlukla aile üstünde durur. Hiçbir belli teze bağlanmaksızın, sağlam bir teknikle, başarılı çevre tasvirleri içerisinde nefis bir üslupla olayları anlatır. Ağır fikre, derin çözümlemelere, tezli saplantılara girmeden, «ak rea­lizm» diyebileceğimiz bir görüşle yazardır. Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Refik_Hali...