Cinsel bir ilişki ruhsal bir dostluğa yükselmediği sürece, o sıkıcı olacaktır.
İlişki sadece fiziksel ise, o zaman beden yorulur, sıkılır.
Bedenin heyecana ihtiyaç duyar, beden yeniye ihtiyaç duyar, beden heyecan uyandıran şeye ihtiyaç duyar. Beden her zaman yeni bir şeye hasret çeker...
Eğer ilişkin sadece seks ile tanımlıysa ve içinde başka bir şey yoksa o zaman evlilik fahişeliği yaratacaktır. Fakat evliliğin bedeninden daha derinse, o zaman gerek yoktur.
Her bir insanoğlu, kadın veya erkek, sonsuz bir boşluktur... Keşfetmeye devam edersin, keşfetmeye devam edersin, onun sonu yoktur.
Her bir insanoğlu, kadın veya erkek, her gün o kadar canlı, o kadar yenidir ki; yeni yapraklar çıkar, yeni çiçekler açar, yeni bir iklim, yeni ruh halleri.
Eğer seversen, gerçekten yakınlaşırsan, yanında asla eski aynı kadını bulmayacaksın, asla eski aynı adamı bulmayacaksın. Yaşam öyle muazzam bir dinamizmdir.
Fakat sen sevmiyorsun! Bedende takılmışsın. İçeri bakmıyorsun, sürekli değişen içsel gökyüzüne bakmıyorsun... Daha fazla hangi değişikliğe ihtiyacın var? Fakat sen ona bakmıyorsun.
Elbette beden aynıdır, o zaman heyecanını kaybeder.