Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tanzimat ve Edebiyat

Mehmet Fatih Uslu

Tanzimat ve Edebiyat Gönderileri

Tanzimat ve Edebiyat kitaplarını, Tanzimat ve Edebiyat sözleri ve alıntılarını, Tanzimat ve Edebiyat yazarlarını, Tanzimat ve Edebiyat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Jön türk Devrimi, Osmanlı İmparatorluğu'nda tarih çalışmaları üzerinde çok etkili olmuştur.
Teodor Kasap tarafından ilk defa Osmanlıcaya çevrilen Monte Kristo Kontu
Bir Türk tarihçi, "bizim alacakaranlık devrimizde, ninelerimizi ve dedelerimizi, bütün kış geceleri, gözlerinde gözlük, haftalarca ve aylarca işgal eden bu roman oldu" der.
Reklam
Yakovaki Efendi'nin "Katerine Tarihi" Avrupa tarihine dair Osmanlıca basılmış ilk kapsamlı çalışma özelliği gösterirken "Tarih-i İskender bin Filipos" bir Antik Yunan tarihçisinin Osmanlıcaya çevrilmiş ilk eseridir.
Osmanlılar güçlerinin doruğundayken, eğitimli sınıflar, bir Avrupa dilini öğrenmeyi kendilerine yakıştırmıyorlardı. Mamafih, bu hafife alıcı tavırları, Batılı devletlerle doğrudan bağlantı kurmalarını engelledi.
Sayfa 142
Bir toplumda kişiler arası birliğin ve adaletin sağlanabilmesi için vazife duygusunun önemi büyüktür. Vazife duygusunun olmadığı yerde bencillik ve vahşet hüküm sürmeye başlar.
R. M. Ekrem
Ah, gerçek bahtiyarlar onlar ki henüz beşikte iken irtihâl ederler.
Reklam
Namık Kemal'in emperyal millet tasavvurunun içinde edebiyat, taşradaki toplulukları merkezî ideolojiye imâle etmenin bir aracıdır.
Münif Paşa ve Şinasi'nin söyleminde 19. yüzyılın emperyal kriziyle baş etmek Osmanlı emperyalliğinin bünyesine Batı emperyalliğinin katılmasıyla gerçekleşirken Namık Kemal'in aynı krizi, milleti daima "ittihad" halinde bulundurmaya yapılan vurguyla çözmeye giriştiği görülür.
Yayılma, tâbileştirme, tahakküm, hiyerarşi ve nizam, İmparatorluğun en temel nitelikleridir. Bu niteliklerin yürürlükte olması, savaş ve şiddetin İmparatorluğa içkin olduğunu gösterir.
İmparatorluk, bir devletin, resmi ya da gayrıresmi olarak, başka bir siyasi topluluğun etkin siyasal egemenliğini kontrol altında tuttuğu ilişkidir. Bu ilişki, zor kullanarak, siyasal işbirliğiyle [ya da] ekonomik, toplumsal ve kültürel bağımlı kılmayla kurulabilir. Emperyalizm ise, basitçe tanımlarsak, bir imparatorluğu kurma ya da sürdürme süreci ya da siyasetidir.
Sayfa 69
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu'nda edebiyatın gelişimi açısından en önemli dönem 1850'lerdir.
Osmanlı başkenti, Paris'e ya da diğer Avrupa başkentlerine çok da benzer biçimde bir basım ve yayıncılık merkeziydi. Üretim, hiçbir anlamda Türkçe kitaplarla sınırlı değildi. Rumlar, Bulgarlar, Ermeniler, Sefared Yahudileri ve hatta Araplar için İstanbul, pek çok açıdan bir kültür merkeziydi.
Miss Pardoe'nun ilk basımı 1837'de yapılmış olan İstanbul ve "Türkler'in ev içi yaşamları" hakkındaki meşhur kitabında şu gözlemi buluruz: Belki de Büyük Britanya tek istisna olmak üzere, dünyada Türkiye'den daha fazla okuyan millet bulunmaz [...]