Sosyalizme Geçişin Kaçınılmazlığı ve Geçiş Döneminin Temel Özellikleri

Tarihin Mantığı

Viktor Neznanov

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"1920'lerin başında, Orta Asya cumhuriyetleri nüfusunun yüzde 90-96'sı ve Kazakistan nüfusunun yüzde 82'si okuyup yazamıyordu. Kendileri yazılı bir dile (alfabeye) sahip olmayan uluslara ve milliyetlere, kendi ulusal dillerinde yazmak ve okumak için olanak verildi. Çocuklar, okullarda kendi öz dillerinde öğrenim görüyordu. Bu halkların yazılı dillerinin (alfabelerinin) yaratılması, onların dünya kültürüne ulaşmasına yardım etti. Şimdi, bu cumhuriyetler, pratik olarak yüzde 100'lük bir okur-yazarlık oranına sahiptirler. Bu cumhuriyetlerin herbirinin nüfusunun yaklaşık yarısı, yüksek yada lise eğitimine (tam lise yada meslek-teknik lisesi eğitimi) sahiptir. Tek başına Özbekistan, 1920'lerin sonunda bir bütün olarak SSCB'nin [istihdam ettiğinden] daha fazla yüksek yada lise eğitimli insan istihdam ediyor. 1941'de, yüksek eğitimli 2,5 milyon insan ulusal ekonomide istihdam ediliyordu (1913'de, Çarlık Rusyası'nda 190 bin)."
Sayfa 73 - Sorun Yayınları - XII. Kültür Devrimi
"Kapitalist üretim biçiminin çelişkileri, kapitalizmin son aşamasında, yani, serbest rekabetin yerini dev tekellerin egemenliğinin aldığı emperyalizm döneminde son derece keskinleşir. Tekelci birlikler, yalnızca bir ülke çerçevesinde değil, aynı zamanda onun sınırları ötesinde de milyonlarca kişinin emeğini biraraya getirirler. Devlet makinesiyle birleşirler ve bu, devlet-tekel kapitalizminin doğmasına yol açar. Üretim, giderek daha da sosyal bir hale gelir. Ancak, kapitalizm, üretici güçleri büyük ölçüde genişleterek, kendi, çöküşünün maddi önkoşullarını [da] yaratır."
Sorun Yayınları - II. Tarihte Bilinen Üretim Biçimleri Nelerdir?
Reklam
"Sovyetler, geniş emekçi halk kitleleri yararına işlev gören, dünyadaki ilk devlet iktidarı biçimi haline gelmiştir. Tarihte ilk kez olarak, demokrasi, emekçi halkın çıkarlarına hizmet ediyordu ve zengin azınlığın demokrasisi olmaktan çıkmıştı."
Sorun Yayınları - V. Geçiş Döneminde Proletarya Diktatörlüğü Rölü
"İnsanlar yaşamak için, besin, giyim, konut ve diğer. maddi nimetlere sahip olmalıdırlar. Doğa, bu nimetleri hazır bir biçimde sunmaz. Bunları sağlamak için insanların çalışması gerekir. Örneğin, besinlere sahip olmak için insanlar hayvan yetiştirir, toprağı sürer, eker, işler ve buğday, arpa ve mısır toplarlar. Buradan hareketle, sosyal gelişimdeki ana, belirleyici etmen, maddi nimetlerin üretiminde cisimlenen emektir [denilebilir]. Emek, sosyal yaşamın temelini oluşturur. Emek (çalışma) olmadan, insanın üretim faaliyeti olmadan yaşam olanaksız olacaktır. Marksizm-Leninizm kurucularının sosyal bilime en büyük katkılarından biri de, onların, çeşitli insani ilişkiler türleri [arasında] ekonomik ilişkilerin ana, belirleyici ilişki türleri olduklarını işaret etmeleridir."
Sayfa 6 - Sorun Yayınları - I. İnsan Toplumunun Gelişimi Yasalandırılmış Bir Süreç midir?
"Kapitalizmin ekonomik temeli, daha önceki tarihsel gelişim döneminde yaratılmıştır; burjuva devrim, politik iktidarın ele geçirilmesiyle tamamlanır. Bu yüzden de, burjuva devrimin amacı, çağdışı feodal üretim ilişkilerinin ortadan kaldırılmasından ibarettir. Buna karşılık, sosyalist devrim, politik iktidarın ele alınmasıyla birlikte başlar. Utkan proletarya, politik iktidar mekanizmasını, ekonominin sosyalist ilkeler üzerinde yeniden kurulması ve kapitalizmden kalmış unsurların ortadan kaldırılması için kullanır."
Sorun Yayınları
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.