Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarkovski'nin Hayatı ve Eserlerine Dair

Tarkovski’den Sinema Dersleri

Semir Aslanyürek

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Bu yüzdendir ki müzikte ses, resimde renk, dramda karakter nasıl temel yapıtaşı durumunda oluyorsa, zaman da sinema sanatının temel yapıtaşı durumundadır." ... "Sonuç itibariyle ritim, film parçacıklarının metrik bir sıralaması asla değildir. Ritim, kadrların içinde var olan zamanın geriliminden oluşur. ... "Montaj demek, zamandan heykel yontmak demektir. İşte sinemada görsel imaj dediğimiz olgu budur."
"Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin."
Reklam
Tarkovski de dinden bahsettiğinde, "Ve tanrı Adem'i cennetten kovduğunda, bundan sonra ekmeğini alnının terine banarak yiyeceksin!" şeklinde Mukaddes Kitap'tan bir alıntıyla sözlerine başlar. Benim kanaatimce, Tarkovski'nin dindarlığı daha çok insanın alın teriyle ve vicdanıyla ilgilidir. Din bundan ibaretse dindar olmanın bence hiçbir sakıncası yoktur!
Filmde duygusallığın sağlanması ancak mantıksal ardışıklığın bozulması yoluyla mümkün olabilir.
Sayfa 23 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Bu adam zayıf olduğu ve korktuğu için acı çekiyor. Ayrıca, bir o kadar da savunmasız ve bu hayatı taşımakta zorlanıyor. Hayat karşısında devamlı surette yüzünü elleriyle kapatıyor. Çünkü kendisi çok temiz ve bir o kadar da samimi bir insan... Her zaman kendi kendisiyle barışık, çok doğal ve çok samimi davranıyor ama bu özelliklerinden dolayı acı duyuyor. Fakat hayatta kendisini ve karısına duyduğu sevgiyi korumak için birtakım önlemler alması gereken süreçte bir bedel ödüyor ve bu önlemler sonucunda adam bir alçağa dönüşüyor. Böylece iyi olma niteliklerini kaybediyor. Ve sizin de fark ettiğiniz gibi, bu değişiminden hemen sonra birden herkesin ihtiyaç duyduğu biri hâline geliyor. Karısı ona ihtiyaç duymaya başlıyor, onu terk edemiyor. Bir zamanlar karısı ağlayıp şöyle sızlanıyor: "Ne biçim bir insansın böyle? Hep 'beni bağışla, beni bağışla'. İşte, yüzüne tokat attım, sen yine 'beni bağışla' diyorsun." Ama geçirdiği değişimden sonra adamın bu sefer kendisi karısını tokatlıyor ve "Defol git, " diye bağırıyor. Buna rağmen karısı peşinden gitmeye devam ediyor. Bakın, Bergman'ın iyiliğin ebediyen pasif, kötülüğün de ebediyen aktif olduğu sorununu nasıl ele aldığına dikkat edin.
Sayfa 50 - Agora KitaplığıKitabı okudu
İnsan dünyada her şeyi öğrenebilir belki, ama insanın öğrenemeyeceği tek şey düşünmektir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Yeri gelmişken söyleyelim, filmin yönetmeni (Bresson) bildiğim kadarıyla, bu kadar çok tekrar çeken ikinci yönetmendir. Charlie Chaplin her plan için kırk tekrar çeken bir yönetmendir. Bresson aynı şekilde her plan için kırk tekrar çekmiştir. Öyle ki, oyuncunun tonlamasında en ufak bir yanlışlık, kamera hareketinde en ufak bir hata, onun tatmin olmaması için bir sebeptir. Özellikle de bir yakın plan çekiliyorsa o zaman daha titiz davranmaktadır. Yakın plan çekimlerinde santimetreler bile sorun teşkil edebilmektedir. Bresson kendi sanatsal düşüncesi ile icra edilen arasında tamamen hassas ve karşılıklı bir uygunluk ortaya çıkana kadar her planı defalarca tekrar etmekten çekinmiyordu.
Sayfa 82 - Agora KitaplığıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.